Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Burak Kalemkar

Burak Kalemkar

Mizah Dili ve Edebiyatı

Ham!

İşçiler düşünün, emeğinin karşılığını alamayan işçiler…

"İş buldum" diye sevinen ama patronunun "Seni işe alırım ama benden sigorta isteme. O primin yarısını sana vereyim elden. İşine geliyorsa…" demesiyle hevesi kursağında kalan emekçiyi hayal edin.

Vasıfsız olmasından dolayı "Ne iş olsa yaparım" diye tüm gün iş arayanları, "Belki günlük harçlığımı çıkartmaya başlayacağım güne uyandım" diyerek uyananları canlandırın zihninizde.

Zar zor iş bulduğuna sevinmek zorunda kaldığından, aşırı iş yükü altında kalsa da gık demeyen mecburi köleleri gözünüzün önüne getirin.

Öğretmen olup senelerdir atanmayı bekleyen genç yaşlılarımızı sakın ha unutmayın.

Okuduğu branşta iş ilanı çıkana kadar inşaatlarda çalışmak zorunda kalan, kaçak olarak son çalıştığı şantiyede asansör altında kalarak can veren mühendisi unuttunuz mu?

Mezun olanların hepsi eğitim aldıkları alanda iş arıyorlar.

Mezun olmayanlar, okumayanlar da vasıflarına uygun -ki daha çok beden gücüne dayalı- iş arıyorlar.

Umudunu kestiği için zincir marketlerde kasiyer olanları da listeye koyalım.

Jeoloji-jeofizik mühendisi olup kuryelik yapan gençleri de listenin dışında bırakmayalım.

Sanatçı kişiliğiyle para kazanmaya çalışan yaratıcı beyinlerimizi dışlamak olmaz. Yazarından ressamına müzisyeninden seramik sanatçısına…

Liseli gençler peki?

Okurken kaybettikleri umutlarını mezuniyet gününde bile aramalarına rağmen bulamayan gençleri unuttunuz mu?

Toplumsal olaylara meraklı oldukları için sosyoloji, düşünceye meraklı oldukları için felsefe, tarihe ve geçmiş medeniyetlere meraklı oldukları için tarih veya arkeoloji okuyan ama okurken isimlerini kronik işsizler listesine yazdıranların da "Bizi unutmayın" diye seslendiklerini duyuyorsunuz değil mi?

Maden ocağındaki göçükte oğlunu kaybeden anneyi, babayı, eşi, çocuğu da saniye olsun aklınızdan çıkarmayın.

Tren faciasında parçalara ayrılmış bir cesedin bedeninin peşinde mahkeme mahkeme dolaşanların adını hatırlamasanız da acılarını hatırladınız değil mi?

Yukarıda saydığım kesimler ve daha niceleri kimler mi?

Başlığımın konusu olan Hakkını arayan mağdurlar.

Korkum ne biliyor musunuz?

Bir tarafta hakkını arayan mağdurlar, diğer tarafta hakkını arayan mağdurların hakkını löp löp yiyenler varken, ya bir başka devlet bizi tüm olarak ham yaparsa?

Not: "Adaletimiz, insanlığımız, vicdanımız ne ara bu kadar hamlaştı?" diye soracak yetkilileri aradım. Hepsi bir eli yağda, bir eli balda olarak yaşadıkları hayatlarında iki ağaç arasında kurdukları hamakta istirahat buyuruyorlarmış. Onların istirahati bitene kadar ben de "Hamamcı teyze" şarkısını terennüm ediyorum.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları