İBB AKP Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, CNN Türk Masası programının konuğu oldu. Göksu, İBB yönetimiyle ilgili bazı iddialarda bulundu. Göksu, bozulan İETT otobüslerine dair algı operasyonu çekildiğini öne sürdü. Göksu'ya yanıt vermek amacıyla yayına bağlanmak isteyen İBB Ulaşım Daire Başkanı'nın talebi ise reddedildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sözcüsü Murat Ongun da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, CNN Türk'ün İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan'ın bağlantı talebinin reddedildiğini söyledi.

Ongun paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"CNN Türk'te İstanbul'un muhalefet partisinin yalan beyanlarına karşı Ulaşım Daire Başkanımızın yayına telefonla bağlantı talebi kabul edilmemiştir. Kamuoyunun bilgisine."

Göksu şunları iddia etti:

"Bütün tamir bakım ihaleleri bunları kimin aldığı var. Tek bir firma… Günü saati dakikasıyla tek bir firma. İhalelere 5 firma giriyor ancak hep biri alıyor. İBB çıksın desin, 1,5 yılda hiç olmayan bir firma 2 katrilyonluk bir ihaleyi nasıl alıyor? Mercedes'in kendi savunması var, 'Beni nasıl ihaleye almazsın' diye. Buradaki mesele aracın arızalanması değil. Mesele bu kadar arıza peş peşe gelirken nasıl oluyor da bir tane firma 1,5 yılda geliyor 14 tane bakım ihalesini alıyor. Ne hikmetse CHP vekilinin mali müşavir olduğu firma yaklaşık maliyetlerden 0.1 kırım ile ihaleyi alıyor. İBB Başkanı bile buna cevap veremedi."

Buraya kadar herşey normal gibi duruyor ama gazetecilik adına tam bir rezalet yaşanıyor.

Defalarca CNN'e şikayet edilen ve defalarca adeta aşağılanırcasına etik eğitimleri verilen CNN Türk, gazetecilik adına kara leke olmaya devam ediyor.

İş, artık 'ekmek parası' söylemini de geçti...

Elbette iktidara yakın medyada çalışan arkadaşlarımız basın emekçisidir.

Ancak iş CNN Türk'e gelince durum biraz daha farklılaşıyor maalesef.

Artık gazetecilik ne değildir sorusuna yanıt haline geldiler!

Maalesef, bu durumdalar.

Kanal yönetimini de geçtik, ekranda konuk bağlanılmasını istemiyorsa en azından bunu açıklarsın.

Bizde o zaman, durum buymuş deriz.

Ama o da yok…

İşin kötüsü yarın hepsi "biz gazetecilik" yaptık diyecekler.

Yok öyle yağma!

Ne yaptılarsa hatırlatacağız ama linç etmeyeceğiz.

Onların yaptığı gibi toplumun önüne atmayacağız.

Ama "biz gazetecilik yaptık" dedirtmeyeceğiz.