Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Onur Akbaş

Dr. Onur Akbaş

HİSBOYU

Fakir Baykurt'un ölüm yıldönümü üzerine    

Şairleri ve edebiyatçıları yalnızca vefat yıldönümünde hatırlamaktan hem yakınır hem de yeri geldiğinde edebiyat camiası adına hayıflanırız. Ama böyle bir zamanda onları ölüm ya da doğum tarihlerinde hatırlamak bile onlar vasıtası ile edebiyatı gündeme taşımaya bir vesiledir.

Gerek Yapısalcılar gerekse Rus Biçimciler geçmişte üretilen her metnin yeniden parodi veya yeri geldiğinde pastiş tekniği ile yeniden üretilebileceğini bunun da edebi her metin için doğal bir durum olduğunu kabul ederler. Aslında meseleye Berna Moran'ın "alışkanlığı kırma" terimi ya da bir başka tabirle "yabancılaştırma" olarak yaklaştığımızda (Rus Biçimcilere ait bir tekniktir.) asırlar boyu zihinlerde kurgusu ya da dili itibariyle alışılmış haliyle yer eden antik metinlerin de belli bir süre sonra alışılmış bir hal alması normaldir. Bu alışılmışlığı parodi ya da pastişle kırmak gereklidir.

Bu yeniden üretme konusunu şundan dolayı hatırlatmak istedim: Sadece ölüm ve doğum yıldönümlerinde hatırladığımız şair ve ediplerimizin hayatları yahut CV'leri üzerinden değil de metinleri üzerinden yeniden okumalarla hatırlamak gerektiğini düşünüyorum. O zaman özgün bir edebiyat ve sanat tarihimize doğru yol alırız, diye düşünüyorum. Realizm söz konusu olduğunda meseleyi sadece toplumsal gerçekçilik, gerçekliği de bu gerçekçiliğe evirilme istikametinde ele almak tarihsel materyalist bir bakış açısıdır. Ancak ölüm yıldönümünde hayatını işçilere, onların mücadelesine adamış, Marks'ın "gömüt"ünü ziyaret etmiş, Fakir Baykurt gibi bir edebiyatçının, yahut bir anlamda ortaya koyduğu öykülerle onunla yan yana duran Sadri Ertem ve "Vakitçiler"in realizmi ile Halide Edip'in Kenan Hulusi'nin realistliğini ayırt edebilecek ve bunu tanımlayacak tarihe dönük ama tarihsel olamayan okumalara ihtiyaç var. Zira Koray ve Adıvar'ın realizmi on dokuzuncu yüzyılın bilimsel yaklaşımının eseridir. Onda tarihsellik değil, tarih vardır. Onda toplumculuk değil, toplum vardır. Bu anlamda bu çeşit realizmi ideolojik realizm olarak adlandırmak elbette mümkündür. Şu da mümkündür: Madem Kropotkin'e göre Baykurt tarzı realizm idealist realizmidir. O halde Halide Edip, Halit Ziya Uşaklıgil ve adı edebiyat tarihleri, dergilerin öykü özel sayılarında dün olduğu gibi bugün de geçmeyen Kenan Hulusi Koray realizmi de ideal realizm olarak ele alınabilir. İdeoloji diyemeyiz, çünkü "ist"ler oraya asıllar buraya düşer.

Hayatı hem edebi bağlamda hem de eğitim ve aksiyon bağlamında bakir geçen Fakir Baykurt'u bu ölüm yıldönümünde saygı ile anıyoruz.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları