Ankara'da eşinin bileziklerini satarak kurduğu küçük mobilya boyama atölyesi, zamanla büyük bir fabrikanın temellerini attı. Şu anda Orta Doğu ile Afrika ülkelerine ihracat yapıyor.
Başkent Ankara'da askerden döndükten sonra evlenen Hüseyin İnci (61), 1986 yılında eşinin 5 bileziğini satarak Altındağ'daki Siteler bölgesinde bir mobilya boyama atölyesi açtı.
Ailesinin desteğiyle başladığı bu yolculuk, 36 yıllık bir ticaret geçmişinin ardından 2022 yılında Akyurt'ta 20 bin metrekarelik bir mobilya fabrikası kurmasıyla taçlandı.
Hüseyin İnci, fabrikanın üretim, atölye ve satış bölümlerinde toplam 200 kişiyi istihdam etti.
Hüseyin İnci, kısa bir süre içinde Irak, Libya, Katar, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri, Nijerya, Fas ve Ürdün gibi ülkelere ihracat yaparak mobilya sektöründe uluslararası bir başarı elde etti.
ÇOCUKLARI ÜNİVERSİTE OKUYUP FABRİKANIN BAŞINA GEÇTİ
Hüseyin İnci, yaptığı açıklamada, eşinin bileziklerini satarak başladığı iş hayatında, ülkenin önde gelen mobilya firmalarından biri olmayı başardığını ifade etti.
Mesleğine yıllarını adadığını belirten İnci, "Çırağı olmadığın hiçbir işin ustası olamazsın. Herkes hangi işi yapıyorsa yapsın, mesleğinin çırağı olmalı. Çocuklarım üniversite eğitimlerini tamamladılar ve boş zamanlarında da benim yanımda çıraklık yaptılar. Büyük oğlum bankacılık ve işletme okudu, şimdi fabrikanın işletme pozisyonunda. Küçük oğlum turizm, otelcilik ve pazarlama bölümünden mezun, satış ofisimizin başında. En küçük oğlum ise iç mimarlık okudu ve mimari işlerimizi yürütüyor." şeklinde konuştu.
İnci, küçük bir atölyenin fabrikaya dönüştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
"Siteler'de ilk başladığımız atölyemiz 280 metrekareydi. Şu anda 13 bin 500 metrekare fabrika alanımız, 2 bin 500 metrekare satış ofisimiz ve 4 bin metrekare atölyemizle 20 bin metrekarelik bir alanda çalışıyoruz. Şu anda 200 kişiyi istihdam sağlıyoruz. Ayrıca Irak, Libya, Katar, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri, Nijerya, Fas ve Ürdün'e ihracat yapıyoruz.
Okan İnci de babalarının kendilerine örnek olduğunu dile getirdi. Babaları sayesinde hem okuyup hem çalıştıklarını ifade eden İnci, "Okul haricindeki zamanlarımızın hepsi şirketin bir ucunda, deposunda, boyama atölyesinde, imalatında, sevkiyatında geçti. Biz o tozu yuttuk. Babam da müsaade edince işi devraldık. Babamla birlikte 2-3 kişiyle başladığımız bu yolda bugün 200'e yakın çalışanımız var. Binlerce insanın ekmek yediği bir tekne haline geldik. Bu da bizim için çok büyük bir gurur kaynağı." ifadelerini kullandı.