Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baran Furkan Gül

Baran Furkan Gül

Serbest Yorum

Erken seçimin şartları

Türkiye'de muhalefet artık daha yüksek sesle 'erken seçim' demeye başladı.

Herhangi bir ülkede erken seçimin şartlarını oluşturacak her şey ülkemizde yaşandı, yaşanıyor.

Bir eksimiz, iktidarın kazanacağından emin olması.

Böyle seçim mi olur demeyin, en azından bunca yılın ardından.

Bizdeki iktidar kaybedeceğini düşündüğü hiçbir seçime girmiyor.

En basit örneği; İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri…

Kaybedeceklerini hiç ama hiç düşünmediler.

Kaybettiler!

En son, CHP'den geldi erken seçim çağrısı...

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sosyal medyada bir video paylaştı.

O videoda ise şu ifadeleri kullanıyordu:

"O Mahir Ünal'a söyleyelim, '19 yıldır hazırlanıyorduk... ' Hazırsanız, gelin seçime. Hodri meydan, çıkalım kantara, millet kararını versin. Ondan sonra da anayasa değişikliği diyorlar ya, siz 'tek adam' rejiminden taviz vermiyorsunuz, biz de demokratik parlamenter sistem diyoruz. Çıkalım kantara, mayısta, eylülde, ne zaman diyorsanız, sayın iki genel başkanın dediği gibi ekimde yapsınlar erken seçimi, yeni parlamentoda kim çoğunluktaysa onun önereceği, çünkü öneremiyorsunuz, yani bizim anayasamıza göre şöyle bir referandum yok, demokratik parlamenter sistemini bir grup kaleme alsın, başkanlık sisteminin içinde olduğu diğer bir anayasayı diğer grup, halka soralım A mı B mi... Böyle bir referandum yok bizim anayasamıza göre. Belli sayıyı tutturan 200'ün üzerindeki milletvekili anayasa değişikliğini öneriyor, 'evet' ve 'hayır' diye oylanıyor."

Evet, gayet açık ve net bir çağrı.

"Millet kararını versin."

Sayın Cumhurbaşkanı da 'millet'ten çok emin, yıllardır 'millet' der başka birşey demez.

E o zaman sorulsun 'millet'e...

Ekonomi iyi mi?

Pandemi iyi yönetildi mi?

Adalet var mı?

Eşitlik var mı?

Yolsuzluk var mı?

Bu 5 sorunun yanıtı, seçimin de elbette sonucunu belirleyecek.

Yukarıdan aşağı okuduğunuzda siz kaçına 'evet' ya da 'hayır' dediniz?

Bence, ülkede erken seçim olması için tüm şartlar yerinde.

Ekonomi batık durumda...

Zaten kötüydü pandemi ile birlikte artık battık!

Merkez Bankası dahil artık hiç bir devlet kurumu geleceğe dair olumlu sinyaller vermiyor.

Korona virüs pandemisinde ise elbette dünyada sadece kötü durumda olan biz değiliz.

Sefaletimize ortak Avrupa ülkeleri de var.

Ama bize ne ki, 'orası da kötü' deyip kendimizi mi avutalım?

Biz kendi sefaletimizi biliriz!

Korona virüs süreci hiç, ama hiç iyi yönetilmedi. Kapanma koşullarında 'normalleşme' denildi, kafeler restoranlar açıldı. Doğal olarak vakalar patladı.

Adalet yıllardır olduğu gibi, anne babaların evlatlarına verdiği bir isim olabilir.

Ama başka ne olduğuna dair hâlâ bir fikrimiz yok.

Eşitlik var mı yok!

Yani hayatı boyunca doğru düzgün bir işe emek vermeyip milyonluk arabalarda ve evlerde yaşayan AKP'li züppeleri gördükçe, kim 'eşitlik var' diyebilir?

Videosu sosyal medyada yayılan AKP'linin lüksüne özenmiyorum. O tok bir şekilde milyonluk arabasında uyuşturucusunu çekerken çöp konteynerinden yemek toplayan aileler çocuklar var bu ülkede. İşte buna çıldırıyorum.

Artık neredeyse her gün pazarda artıkları toplayan aileler görüyoruz.

Yolsuzluk var mı sorusunun cevabı ise videosu çıkan AKP'linin durumuyla biraz da bağlantılı.

Bu yaşta bu kadar para...

'Allah daha çok versin' diyemiyoruz. Çünkü, o paranın hakkı olmadığını biliyoruz!

Yani, durum ortada...

İktidar hem yönetimsel hem de ahlaki bir çözülme yaşıyor...

Ahlaki çözülmeden kastım, kişisel bir durum değil, bir duruş...

O, bizden biri gibi verdikleri imaj yok artık...

Artık gencecik AKP'lilerin milyonluk arabalarında uyuşturucu içtiği 'üst sınıf' eğlencelerine tanık oluyoruz.

Getirin artık sandığı...

Versin millet kararını.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları