Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 104 emekli amiralin bildirisine yönelik sözlerini eleştirerek, "Bir grup emekli amiralin, buram buram darbe iması kokan açıklamalarını aklamakla" suçladı…
Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından bildiriyi tekrar aldım elime, şöyle buram buram kokladım. Baktım koku falan yok…
Defalarca buram buram kokladım, yok gelmiyor koku falan…
"Eyvah" dedim sonra! "Galiba korona oldum, o yüzden koku alamıyorum" diye düşündüm kendi kendime…
Öyle ya; darbe kokusu almakta ehil olduğu tecrübe ile sabit bir iktidar, darbe kokusu aldığını söylüyorken yanılıyor olamazdı…
Kaldı ki, gazeteciler tarihin tanıklarıdır. Ben de bir gazeteci yazar olarak iktidar sahiplerinin darbenin kokusunu almadaki hünerlerine olan tanıklığımı hatırladım. Bir film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden hepsi…
"Maziye bir bakıver" dediğince şarkının;
FETÖ ile koalisyon yapıp "darbe yapılacak" diye Türk Ordusu'na Balyoz'u indirmişlerdi…
Miting meydanlarında, darbecilerden, çetelerden hesap sorduk diye caka satmışlardı…
Gün gibi ortada olan tezgahı söyleyenleri ise, darbecileri, cuntacıları savunmakla suçluyorlardı…
Sonra kumpas kokusu alıp, milli orduya kumpas kurulduğunu duyurdular…
Darbeyi ise koalisyon ortakları Fetullahçı çete yaptı! Neyse ki enişte de koku alabiliyordu ki, sayesinde darbeye karşı durdular…
Maziye böyle bir kısa yolculuk yaptıktan sonra iyice karar verdim korona olduğuma…
Çarşı gibi kimsenin aklına gelmeyecek olan bir grubun bile darbe yapabileceğinin kokusunu alabilen bir iktidarımız var ne de olsa…
Ben alamasam da, ortada gerçekten bir koku var.
Ve şu sorunun cevabını ararsam, "kokuyu almasam da darbe planını açığa çıkarırım" diye düşündüm; "Ellerinde hiç biri gücü olmayan, üstelik denizci olan emekli paşalar nasıl darbe yapmayı başarabilir?"
Yeraltına gömülü silahlar çıkmıştı ya hani…
Kim bilir, belki de bir yerlerde gömülü denizaltılar vardır…
Emekli amirallerin, bu denizaltıları açtıkları su tünellerinden Ankara'ya ulaştırıp darbeyi gerçekleştirmek gibi şeytani bir plan her an ortaya çıkarılabilir…
*
Ağzına Sağlık Okan Kilit
Değerli dostum Okan Kilit, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin emekli amirallerin bildirisini İsmet İnönü'ye kadar götürmesine muhteşem bir yorumda bulunmuş. Aynen aktarıyorum;
"Bahçeli nasıl başardıysa amirallerin bildirisini döndürüp dolaştırıp İsmet Paşaya bağlamış!
Yok efendim İsmet Paşa, 7 Mayıs'ta konuşma yapmış, o konuşmadan yirmi gün sonra da darbe olmuş.
Birincisi 27 Mayıs ihtilali 20 günde örgütlenerek gerçekleşen bir ihtilal değil.
Genç subayların başını çektiği bir ihtilaldir, ihtilalci subayları örgütleyerek, ihtilalin fiili liderliğini yapan isim ise Alparslan Türkeş'tir.
Yani hiç kimse 7 Mayıs'ta İsmet Paşanın konuşmasına bakarak ihtilal kararı almadı.
O dilinizden düşürmediğiniz 27 Mayıs ihtilali tüm olumsuzluklarına rağmen Türkiye'ye en özgürlükçü anayasayı kazandırmıştır. Sizin öyle bir anayasa hazırlamaya yüreğiniz yeter mi?
Ayrıca sizin güya laf çarptığınız İsmet Paşa Batı Cephesi komutanıdır.
O sizin gibi, kürsüde antiemperyalist pozlara bürünerek milletin gözünü boyamadı. Aldı silahını, çıktı meydana, emperyalistlere çatır çatır sıktı!
Keşke İsmet Paşanın binde biri kadar vatanperver olabilseniz."
