Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin evine yaptığı ziyaretin perde arkasını yazan Abdülkadir Selvi, iki liderin buluşmalarını “devlet görüşmesi” olarak tanımladığını aktardı…
Bahçeli’nin devlet kademesinde şu an ne gibi bir görevi var da, böyle bir tanımda karar kılınmış bilemiyoruz. Anlaşılan yeni sistemin yazılı olmayan kuralları arasında iktidar partisinin ittifak ortağının devlet görevlisi sayılması da var…
Erdoğan’ın ittifak ortağına yaptığı ziyaretin perde arkası ise o kadar bilinmez değil. Tabiri caizse Cumhur İttifakı’na “balans ayarı” yapıldı. Elbette reform sürecine yönelik bu ayar…
Bu köşenin müdavimleri bilir; “AKP kullanışlı olan HDP'yi kapatır mı?” başlıklı yazımda, “Anlaşılan o ki, iktidar reform pozu vereceği adımları atarken tamamen sessiz kalmayacak MHP. Perdeleme yöntemiyle destek çıkışları yapılacak...
İktidara verilen desteğin, MHP'nin Siyasal İslamcılığın üssü haline getirilmesinin beka ambalajına sarılması gibi!” demiştim. Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde MHP’nin bu rolü netleştirildi.
İktidarın önümüzdeki süreçte Cumhur İttifakı’nda çatlak oluşturabilecek ve Bahçeli’nin tepki göstermesi beklenecek adımlarında tablo değişmeyecek. Biden’lı ABD ve AB ile açılmak istenen yeni sayfa ve içerideki reformlar öncesi Erdoğan ittifakın vidalarını sıktı…
***
İlker Başbuğ darbe iması mı yaptı?
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Cumhuriyet’e verdiği röportajda, "Menderes erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs önlenebilirdi" dedi…
Sen misin diyen!
Bu cümleyi cımbızla çekip, arkasını, önünü yok sayıp yine darbe edebiyatıyla mağdur pozları verildi…
Oysa Başbuğ bir dönemin tahlilini yaptı...
Röportajın sadece ilgili bölümünü okuyan ortalama zekâ sahibi herkes, bunu anlar!
FETÖ'cüleri TSK'da terfi ettirip ülkeyi 15 Temmuz'a taşıyanlar, çöken ekonomi, yok edilen adalet, cellatlığını yaptıkları liyakat konuşulmasın diye gürültü koparıyor!
