Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ömer Erbıyık

Ömer Erbıyık

Baktığım Yerden

Ekonomimiz uçuyor! Avrupa bizi kıskanıyor!

Döviz yine tırmanışa geçti.

Dolar 7 TL.ti aştı.

Euro 9'u zorladı.

Sterlin ise 10'u.

Suudi Arabistan Riyali bile yaklaşık 2TL. oldu.

Beğenmediğimiz Bulgaristan Leva'sına ne dersiniz?

Yaklaşık 4.5TL. vererek bir Bulgar Leva'sı alabiliyoruz haberiniz var mı?

Azerbaycan Manat'ı ise 4.30TL. oldu.

***

Gram altın 500 TL'yi,

Çeyrek altın ise 850 TL'yi  zorladı.

Unutulmamalıdır ki "kırılgan ekonomilerde" döviz, en ufak bir olumsuzlukta anında tırmanışa geçer.

***

Belki bir çoğumuzun bile haritada yerini dahi bulamayacağı, dünyanın bir ucundaki okyanus ülkesi olan "Papua Yeni Gine'nin"  1 Kina'sı dahi 2 Türk Lira'sını geçti.

Sosyal medyada dolaşan şu ifadeye ne dersiniz;

"Papua Yeni Gine.

Adamlar elinde mızrak, kıçında yaprakla geziyorlar. Adamların para birimleri bizimkinden 2 kat değerli."

Sözün bittiği yer mi diyelim bilemiyorum.

***

Dövizin çok yükselmesi "ekonomisi iflas eden, yeterince üretemeyen" ülkelerde yaşanan bir durumdur. Bunun altını çizmek  gerekir.

***

Komşularının düğünlerinde  bile çeyrek altın takan toplumumuz şimdi çok yakın akraba düğünlerinde bile çeyrek altın takamaz  duruma geldi.

***

Geçmiş yıllara doğru gidiniz.

O zamanki yıllardaki aylık maaşınız ile

Bugünkü aylık maşınızı kendi dönemlerinin  dolar kuru ile kıyaslayınız.

Eğer geçmiş yıllarda  maaşınız atıyorum "600 dolar" ederken son  yıllardaki maaşınız "600 doların altlarında" kalıyor ise "alım gücünüz düşmüş yani zarardasınız" demektir.

Paramızın döviz karşısında değerinin azalması, enflasyonu körüklüyor, satın alma gücümüzü de zayıflatıyor. Yani fakirleşiyoruz.

***

Avrupa'dan veya ABD'den gelen emekli bir yabancı turist orada kazandığı para ile Türkiye'ye geldiğinde krallar gibi tatil yapabiliyor.

Ya bizim emekli?

Efendim maaşının tamamını verse bırakın yurt dışında tatil yapmayı maaşı sadece gidecek uçak parasına  bile yetmez.

"Yabancıların emeklisi dünyayı gezer.

Bizim emekli kırmızı ışıklarda mendil satar."

Maaşı çektiği gün borç dağıtmaktan cebinde para kalmaz. Ay sonunu zor getirir.

Sorarsan;

"Efendim Avrupa bizi kıskanıyor."

"Efendim dış güçler. Küresel saldırı."

Böylesi bir inanca sahip olmak, akıl tutulması yaşamak demektir.

Bütün dünyanın işi gücü kalmamış da bizimle uğraşıyor öyle mi?

***

Emekli maaşı ile karı koca dünya turuna çıkan, Türkiye geldiğinde  parası 8-9 kat artan Alman'ın, İngiliz'in, Fransız'ın, yarı aç yarı tok gezen kendisini kıskandığına inanan bir ülke vatandaşı için sizce başka bir bedduaya ihtiyaç var mıdır dersiniz?

***

Eskiden bir çok fabrikamız vardı.

Buralarda üretim yapılırdı.

Peki ne oldu?

Elde avuçta ne varsa yani  altın yumurtlayan tavuklar satıldı. Bırakınız fabrika açılmasını

bir çok fabrika kapatılmadı mı?

Fabrikalar kapatılınca yeterli üretim olur mu hiç?

***

Kendi kendine yeten nadir ülkelerden biriydik.

Tarım ve hayvancılıkta bir numara idik.

Bugün tarım ürünlerinin neredeyse tamamına yakınını ithal eder olmadık mı?

Ya hayvancılık?

O da bitti.

Samanı bile Bulgaristan'dan satın almadık mı?

Sırbistan'dan kemiksiz lop et ithal etmedik mi?

Aklıma gelmişken söyleyeyim;

"Sırbistan'da helal kesim yapılıyor mudur acaba." ne dersiniz?

Müslümanız ya!

***

Yarısı çöl olan İsrail dünyaya tohum satıyor.

Tarım ülkesi olan Türkiye İsrail'den tohum alıyor.

Sonrada döviz yükselince "Dış güçler." diyoruz.

Vah vah.

***

Ekonominin kuralları vardır.

Ekonomi politikanız "üretime değil tüketime yönelikse", daha fazla üretmiyor, daha fazla ihracat değil de daha fazla ithal ediyorsanız, dövizin yükselişini ne yaparsanız yapınız asla durduramazsınız efendiler.

***

Evet bir ülkenin parasının değerini o  ülkenin "üretim gücü" belirler.

Döviz ülkemizde durduk yere yükselmiyor.

"Ekonomi iyi yönetilemediğini için yükseliyor."

Çok üretim yapamazsanız yeterli ihracatınız olmaz.

İhraç edemezseniz ülkeye döviz girdisi düşer.

Özellikle de " dış borcun ve dolayısıyla döviz ihtiyacının yüksek olduğu" ekonomilerde bu borcu ödemek için dövize talep de artar.

Ülkede döviz az olunca, dövizin kuru da bu talep karşısında elbette artacaktır.

İşte ülkemizde  yaşanan durum aynen budur.

***

Ekonominin kurallarına uyulmadığı sürece istediğiniz kadar "merkez bankasına veya sağ sola emir yağdırın, emirle faiz yükseltin veya düşürün" dövizi rayına oturtamaz, dövizin yükselişini asla durduramazsınız.

Alın teri olmazsa yani üreten ülke olmazsanız paranızın değeri de olmaz.

***

Ekonomi idaresinde hata üzerine hata yaparsanız, yapılan hatalardan ders almayıp hayal dünyasında yaşayarak "pembe tablolar" çizerseniz bugünkü ekonomik sıkıntıları yaşamanız elbette kaçınılmaz olur.

***

Şu hususu da unutmayınız ki;

Ülkemiz gibi "Ulusal Gelir"in adilce paylaşılmadığı toplumlarda dövizin her yükselmesinde ,

yoksul daha da yoksullaşır,

zengin daha da zenginleşir.

***

Sahi dünya markası hangi ürünümüz var,

hiç düşündünüz mü?

70 yıl önce yardımına gittiğimiz Kore, Samsung, Kia,Hyundai,LG gibi bir çok dünya markası ürün üretiyor, dünyaya satıyor.

Biz ise Tarikatlar, Cemaatler yaratıp bunların mensupları tarafından yıllarca;

 "kıçımıza su kaçınca oruç bozulur mu?" hikayelerini  dinliyoruz.

Sonrada döviz artınca;

"dış güçlerin işi."

"Avrupa bizi kıskanıyor."

deyip duralım.

Bütün bunları milletçe halen göremiyorsak Allah akıl fikir versin derim.

***

Biraz samimi olalım lütfen.

Bırakalım artık "ekonomimizin uçtuğu,

Avrupa'nın bizi kıskandığı" yalanlarını da daha kötü günler yaşamadan bugünkü ekonomik sıkıntıları yaşamamıza sebep olanlar;

"Ekonomimizi bu hastalıktan, bu bataktan nasıl kurtarırız."

diye çare aramalıdırlar.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları