Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Ecevit sömürülen o fotoğrafta clinton'ın isteğini reddetmişti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikte Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kotası yüzde 2.5'dan yüzde 5'e çıkarıldı…

5 Haziran 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan bu gelişme basında yer alınca, Tarım ve Orman Bakanlığı açıklama yaptı…

Ama öyle bir açıklama ki, evlere şenlik…

Yapılan yazılı açıklamada; bazı basın yayın organlarında iddia edildiği gibi Nişasta Bazlı Şeker (NBŞ) kotasının yüzde 5'e çıkarılmasının söz konusu olmadığını, yüzde 2,5'lik kota uygulamasının devam ettiğini bildirdi.

Bakanlık, aklımızla dalga geçercesine Erdoğan'ın imzalı Resmi Gazete'yi yalanladı. Çünkü Resmi Gazete'de şöyle deniliyordu; "NBŞ için belirlenecek toplam A kotası, ülke toplam A kotasının yüzde 5'ini geçemez…"

Daha önce bu oran yüzde 2,5'e düşürülmüştü.

10-haziran-2021-fatih-fotograf-1.jpg

Resmi Gazete'deki ifade, ortalama zekâ sahibi herkesin anlayabileceği kadar açıkken, bakanlık neden "yalanlama" telaşına düştü?

Türkiye'de şeker üzerine oynanan oyunları yakından takip eden herkes biliyor ki, yıllardır ABD ile Türkiye arasında yapılacak her kritik görüşmede bu konu gündeme gelir.

Öyle ki bu sebeple, Turgut Özal, Mesut Yılmaz ve AKP iktidarı ABD'nin küresel NBŞ devi Cargill'in Türkiye'de faaliyet gösterebilmesi için seferber oldular.

28 Ocak 2004'te ABD Başkanı George Bush, Erdoğan'la başbakan olarak Beyaz Saray'da yaptığı ilk resmi görüşmede Cargill'le ilgili isteklerde bulundu. Cargill'in sorunlarını çözüp, şirketi rahatlatmasını istedi.

Cargill'in iki sorunu vardı…

Bursa Orhangazi'deki fabrikasını, Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı sırasında aldığı destekle birinci derecede tarım arazisine kurduğu için firma aleyhine dört dava açılmıştı. Cargill, bu davalar nedeniyle üretim yapamaz hale gelmişti.

Cargill, bulunduğu arazinin birinci derece tarım arazisi statüsünden çıkarılarak sanayi bölgesi ilan edilmesini ve böylece dört davanın düşürülmesini istiyordu.

Erdoğan Hükümeti bir kararname ile Cargill'in faaliyetinin devamını sağladı. Orhangazi fabrikasında mısırdan fruktoz veya mısır şekeri diye adlandırılan şeker üretiliyordu.

Pancar üreticisinin korunması amacıyla mısır şekeri üretiminde yüzde 10'luk kota uygulanıyordu. Cargill bu kotanın kaldırılmasını ve tam kapasite ile çalışması için önünün açılmasını da istiyordu.

Başkan Bush'un 'Cargill şirketinin yeni yatırımlarını güçleştiren sorunların aşılması yönünde Ankara'dan beklediklerinin' büyük bölümü, Erdoğan Hükümeti tarafından sessizce yerine getirildi.

2018'de ise, bu kez Başkan Trump, Cargill'in isteği doğrultusunda AKP Hükümeti'nden şeker fabrikalarının özelleştirilmesini istedi.

Öyle de oldu. Şeker fabrikaları Cargill uğruna satılığa çıkarıldı…

Şimdi yine ABD Başkanı ile bir görüşme var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel'de gerçekleşecek olan NATO Zirvesi kapsamında 14 Haziran'da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşecek.

Malum, ABD-Türkiye ilişkilerinde bir süredir var olan sıkıntılar, AKP iktidarının Biden karşısında Trump'ı desteklemesiyle daha da derinleşmiş durumda…

İktidarın içeride ve dışarıda sıkıştığı bir iklimde Erdoğan, Biden ile görüşecek ve öncesinde NBŞ kotası arttırılıyor.

Resmen Biden'e zeytin dalı uzatılıyor, iyi niyet sergileniyor…

Peki iktidarın hep mahkum ederek kendi dönemini parlak göstermeye çalıştığı Eski Türkiye'ye dair en çok sömürüsünü yaptığı konulardan biri olan 1999'daki Clinton-Ecevit görüşmesinde neler olmuştu?

Hani Ecevit'in Clinton karşısındaki duruşunun tartışıldığı o meşhur fotoğrafın çekildiği görüşme var ya, ondan bahsediyorum…

10-haziran-2021-fatih-ergin-yazisi-fotograf-2.jpg

Hatta Erdoğan o fotoğraf için bir keresinde; ''Ana muhalefetin başındaki adamın geçmişine baktığında zaten bunlar Amerika'daki liderlerin, affedersin lider poposunu trabzana dayıyor o da karşısında el pençe divan duruyor. Tabi bu dönemler geride kaldı. Böyle bir Türkiye yok artık. El pençe divan duran bir Türkiye yok. Herkes bunu bilecek buna göre konuşacak. Dik duruş bizim için önemli.'' demişti…

İşte o meşhur görüşmeye gitmeye hazırlanırken Türk heyeti bir istihbarat alır. Clinton, Beyaz Saray'da Ecevit'ten Cargill fabrikasının hukuki durumunun çözülmesini ve NBŞ üretiminin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyecektir.

NBŞ hakkında dönemin Türk Şeker yetkililerinden görüş alınır. Yetkililer dik bir duruş sergiler ve o duruş Ecevit tarafından Beyaz Saray'a taşınır. Clinton'a taviz vermez…

Peki sonra?

Türkiye'de Şubat 2001'de ekonomik kriz patlak verir. Neoliberal kıskaçtaki 57. Hükümet sorunları çözmek üzere, Ecevit'in "en büyük hatam" dediği Kemal Derviş "kurtarıcı" olarak ekonominin başına getirilir.

Derviş'i ABD'den yolcu edenler, cebine de şeker yasasını da koyarlar.

Ne yazık ki, Clinton karşısında dik duran Ecevit'in başbakanı olduğu hükümete Derviş ayağının tozuyla 4634 sayılı Şeker Kanunu'nu çıkarttırır. Böylelikle NBŞ Türkiye'de meşruluk kazanır…

Sonrası ise malum! Türkiye AKP iktidarı ile birlikte Cargill ve NBŞ'nin işgaline uğradı.

Hani Erdoğan diyordu ya o meşhur fotoğraf için, "Böyle bir Türkiye yok artık" diye. Evet şimdi görüyoruz ki daha günler öncesinden tavize hazırlanan bir AKP Türkiye'si var…

Böyle yerlilik ve millik düşman başına…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları