Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baran Furkan Gül

Baran Furkan Gül

Serbest Yorum

Duyarsız değil, unutkanız

Koronavirüs ile mücadele bir yıla yakın bir süredir devam ediyor.

Bu süreci yaşadığımız her gün uyarıları dinledik, alınması gereken önlemleri öğrendik.

Ancak önemsenmiyor!

Vatandaşların büyük bir bölümü gerçekten çok dikkatli davranıyor.

Ama bir kişi bile önlemleri yok saydığında çevresindeki dikkatli davrananları dahi tehlikeye atıyor.

Peki, önlemleri yok sayanlar için yaptırımlar var mı?

Maske takmayana para cezası, karantinayı delenleri yurtlarda karantinaya almak...

Peki, karantinayı deldiği için yurtlarda karantinaya alınan genç bir kadının, babasının yardımı ile karantinadan elini kolunu sallayarak kaçmasının cezası nedir?

Kendisi ve babası yakalandı mı bilmiyoruz.

Ama onlara yardım eden iki kişi gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Yani hiçbir yaptırım uygulanmadı.

Bilerek ve isteyerek hayatlarımızı tehlikeye atan bu sorumsuzların ceza alması için ne yapmak gerekiyor?

***

Koronavirüs Türkiye'de ilk defa açıklandığında sorumsuz bir kaç kararın dışında insanlar korku ile kurallara uymaya devam etti.

Sorumsuz bir kaç davranış derken önemsiz olduğu düşünülmesin.

Umreden gelenlerin evlerine gönderilmesi ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun gece yarısına iki saat kala sokağa çıkma yasağını duyurması hiç de önemsiz değildi.

Sokağa çıkma yasağının iki saat kala ilan edilmesinin ardından cadde ve sokaklardaki o izdihamı hatırlamak bile istemiyorum.

Buradan da anlaşıldığı üzere insanlar bu durumu önemsiyordu.

Ancak ne oldu da bu kadar hafife almaya başladık?

Üstelik durum şu an daha da vahim...

Ben söyleyeyim;

Normalleştik.

Normalleştik bir kere!

O kadar kolay değil bu memlekette insanlara canının değerli olduğunu hatırlatmak, kabul ettirmek.

Toplumumuz öylesine alıştı ki hayatlarımızın değersizliğine, yayınladığınız kamu spotları, akşam eve ekmek götürememekten daha fazla korkutmuyor.

Peki, ne yapmalı?

En azından şehirlerarası seyahat yasakları uzun bir süreliğine yeniden getirilmeli.

Çünkü, İstanbul'un yeniden bu hale gelmesinin nedeni, memleketlerine ya da tatile gitmesine izin verdiğiniz insanların hastalığı yeniden buraya taşıması.

Bunun yanında günün belli saatlerinde sokağa çıkma yasağı uygulanması...

En azından gece 12.00'den sabah 05.00'e kadar uygulanması bile faydalı olacaktır.

Evet bu yasak sadece sembolik olsa bile, topluma olağanüstü bir halde olduğumuzu hatırlatacaktır.

Hatırlatma açısından bile önemli olduğunu düşünüyorum.

Çünkü biz, ilgisiz veya duyarsız değil, unutkanız.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları