Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Burak Kalemkar

Burak Kalemkar

Mizah Dili ve Edebiyatı

Dünyaya boyun eğdireceğim

Açıkça ilan ediyorum. Hangi parti olduğu önemli değil, beni partinize alın ve önümü açın, beni önce parti başkanı yapın, sonra başbakan ve en sonunda da cumhurbaşkanı.

Diyeceksiniz ki "Tamam da, ne özelliğin var ki bunları istiyorsun? Ve geçtim özelliğini, ne vaat ediyorsun böyle bir konuma gelmek için?"

Çok haklısınız.

Benim öyle çarşı-pazar listesi gibi uzun uzadıya vaat listem yok. Tek bir vaadim var.

O da şu, "Tüm dünyaya boyun eğdireceğim. O süper güç, müper güç sandığımız devletlerin yetkilileri benim karşımda boyun eğecek!"

Çok iddialı değil mi, kiminize göre belki de olanaksız. Ama hiç endişe etmeyin, tüm planım hazır. Ben öyle boş vaatlerde bulunacak kadar boş bir siyasi karakter olabilir miyim sizce?

O ABD Başkanı var ya, benim liderliğim döneminde karşımda iki büklüm olacak. Boynunu öyle bir eğdireceğim ki, ben konuşurken bir kez olsun yüzüme bakamayacak. Sadece ABD değil, sözde teknolojik olarak, sanayi olarak kendini Avrupa devi sanan Almanya'nın başı da boynu tutulmuş gibi öne eğilecek şahsım karşısında.

Hele o domateslerimizi beğenmeyip geri gönderen Rusya var ya, işte o Rusya'nın o zamanki lideri olan zat da beni görünce hemen başını öne eğecek. Fransa'yı da, İtalya'yı da, dünyanın neresinde hangi ülke varsa, hangi ada devleti varsa, hangi kabile varsa, hepsinin liderleri karşımda başlarını öne eğecekler.

Düşünün ki uluslararası çapta büyük bir toplantı var. Benimle görüşmeden önce diğer devlet temsilcileriyle görüşenler dik dik yürürken, benimle görüşmeye başlar başlamaz kafalarını öne alacaklar ve ne olacak biliyor musunuz?

Ben "Bitti" demeden kafalarını 1 milim bile olsa kaldıramayacaklar.

Ve böylece ifade edemeseler de bu boyun hareketiyle bizim ezici büyüklüğümüzü kabul ve tüm dünyaya ilan etmiş olacaklar.

Bu sadece siyaseten olacak bir üstünlük değil. Özellikle ticari antlaşmalarda, karşımdaki heyetin yetkilileri siyasi görüşmelerdekinden daha da uzun süre boyunlarını eğecekler.

Çok uzatmayayım. Bunun yolunu yazıyorum şimdi.

Siyasi liderleler yapacağım birebir görüşmelerde de, ticari olarak yapacağım anlaşmalarda asla İngilizce veya o dönemde geçerli olan bir dili kullanmayacağım ve arada tercüman da kabul etmeyeceğim.

Söylediğim sözleri Türkçe olarak bir kâğıda dökecek ve karşımdaki liderin önüne koyacağım.

O garibim de Türkçe bilmediğinden, "Ne yazmış bunlar?" diyerek kâğıda doğru eğilirken boynunu da eğmiş olacak.

Ticari yazışmalarda özellikle o dip notlarda küçük puntolu yazılar var ya, onu daha da küçülteceğim. Hem Türkçe hem de küçük puntolu olduğundan, çaresizce boynunu eğecek.

Aklımla bin yaşayayım.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları