Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ömer Erbıyık

Ömer Erbıyık

Baktığım Yerden

Dünya bir virüs karşısında çaresiz kaldı

Korona salgınını ciddiye al.

Olmaz dışarıda gezmen, evinde kal.

Riayet edelim kurallara, olmayalım aptal.

Ona buna yardım edelim de güzel olsun final.

Neşeni kaybetme mutlu kal.

Aşacağız bu sıkıntıyı ulusal.

*

Virüsü önemsediğin zaman.

İnsanlara az bulaşacaktır o zaman.

Rakibimiz demeden birleşmeli bu zaman.

Ümitsiz olma, gelecek güzel günler kısa zaman.

Sağlığımız için sebze meyve yemeli bu zaman.

***

Evet koronavirüs (COVID-19) salgını dünyanın başını ağrıtmaya devam ediyor.

Çin, İran, İtalya, İspanya, Fransa ve Almanya gibi ülkeler, virüsün yayılma hızına karşı daha işin başlarında yeterli önlemleri almakta geciktiler.

***

Dünyada koronavirüs salgını başladığından itibaren seyrine bir bakalım;

Koronavirüs ilk olarak Çin'in "Vuhan" kentinde 12 Aralık 2019 tarihinde ortaya çıkmıştı.

***

Çin'in kahraman doktoru Dr. Li Wenliang, koronavirüsün görülmeye başladığı ilk günlerde sosyal medya hesabından uyarılarda bulunmuştu.

Ancak Çinli yetkililer tarafından bu doktor susturulmaya, olay örtbas edilmeye çalışılmıştı.

Hatta Dr. Li Wenliang gerçeği gizlemeyip halkı uyardığı için cezalandırılmıştı.

Daha sonra bu doktor koronaya yakalanarak ölmüştü.

***

Çin 11 milyonluk Vuhan kentini karantina altına almış, çok sert önlemler uygulanmış,

Vuhan şehri ölüm sessizliğine bürünmüştü.

Çinliler 2 hafta gibi rekor sürede Vuhan'da 1500 yatak kapasiteli hastane de inşa etmişlerdi.

***

Çin bu salgını başlangıcından yaklaşık olarak "bir ay kadar sonra" Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'ne bildirdi.

Çin'in bu virüsü başlangıçta gizlediği, virüsün ölümcül boyutları büyüyünce açıklamak zorunda kaldığı ortaya çıktı.

***

Peki DSÖ ne yaptı?

DSÖ "Acil Durum Komitesi" 23 Ocak 2020 tarihinde toplanmış, toplantının ardından Çin'de ortaya çıkan koronavirüs ile ilgili "Uluslararası Kamu Sağlığı Acil Durumu" ilan etmek için daha erken olduğu bildirilmişti.

Evet Cenevre'de gerçekleştirilen 23 Ocak'taki toplantıda olay yeterince ciddiye alınmadığı için "Acil Durum" ilan etmekte geç kalınmıştı.

***

DSÖ'nün 29 Ocak 2020 tarihli "koronavirüs durum raporu"nda ise koronavirüsün küresel olduğu doğrulandı.

***

DSÖ Acil Durum Komitesi, 30 Ocak 2020 tarihinde yeniden toplanarak Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve ülke geneline yayılan koronavirüs ile ilgili "Uluslararası acil durum" ilan edildiğini duyurdu.

***

Bu süreçte İran hükümeti koronavirüs ile ilgili ilk açıklamayı 19 Şubat 2020 tarihinde yaparak "Kum" kentinde koronavirüsüne rastlandığını duyurmuştu.

Dini lider Ayetullah Ali Hamaney, halkına virüsten endişelenmemeleri gerektiğini söyledi. Hamaney, İran'ın düşmanlarının korona tehdidini abarttığını da ifade etti.

***

Çin ve İran'dan ölüm vakaları gelmeye başladıktan sonra virüsün etkisi Avrupa'da da hissedilmeye başlandı.

Bu virüsten en fazla etkilenen ülke İtalya oldu.

Şu anda en fazla ölümün yaşandığı ülke de İtalya.

***

Ölümlerin en fazla olduğu İtalya, turizmi baltalar diye korktuğu için işin başında önlemleri yeterince almamış, hatta alınan önlemleri de gevşetmişlerdi.

Hâl böyle olunca salgın İtalya'da hızla yayıldı.

İtalya'da hayat durdu.

Turizm ülkesi olan İtalya'da halk evlerine kapandı.

Şehirler sokaklar bomboş.

Şehirler oldu birer hayalet şehir.

***

Virüs salgını bütün dünya ülkelerinin ekonomilerini önemli derecede sarsacaktır.

Özellikle "az gelişmiş ve de gelişmekte olan ülkelere" etkisi çok daha büyük olacaktır.

Salgın bütün ülkelerin turizmini de önemli ölçüde etkileyecektir.

Kırılgan bir ekonomiye sahip Türkiye de bundan nasibini hem de fazlasıyla alacaktır.

***

Evet camiler, kiliseler, sinagoglar kapatıldı.

Hepsi bomboş.

Kâbe dahi ziyarete kapatıldı.

Umreler kaldırıldı.

Roma'nın içerisinde bulunan Vatikan'da Papa'nın "Aziz Pietro Meydanı"ndaki geleneksel pazar ayini, virüse karşı önlemler nedeniyle iptal edildi.

Ya hastaneler?

Hepsi dopdolu.

Modern tıbbın önemini şimdi anladınız mı efendiler?

***

Korona Türkiye'ye geç girmedi.

Geç açıklandı.

Umrecilerin geldiği, bazı yerlerdeki sınırların kontrolsüz mülteciler nedeniyle kevgire döndüğü bir ülkeye virüs geç girmiş olabilir mi?

Özellikle İranlı umreciler bu virüsü Kabe'de milyonlara yaydılar.

Ülkemizin umrecileri de bu virüsü kapıp önce otellerindeki diğer umrecilerimize bulaştırdılar.

Sonra da ülkemize dönen bu umreciler yurdumuzun dört bir yanına dağıldıklarında virüsün ülkemize yayılmasında çok önemli rol oynadılar.

***

Turistin hiç gitmediği birçok şehirlerimizdeki korona vakalarının sebebi de işte bu vatandaşlardır.

İlk gelen umrecilerimiz karantinaya alınmamakla hata yapılmıştı.

Yetkililer olayın ciddiyeti anlaşılınca daha sonraki günlerde gelen umrecileri karantinaya almaya başladılar.

Salgın İran'da yayılmaya başlayınca İran ile olan sınırımızın kapatılmasında da geç kalınmıştı.

İran ile olan sınırımız kapatılmadan önce binlerce İranlının Türkiye'ye girerek bu virüsün yayılmasındaki etkenlerden birisi olduğu ifade edilmektedir.

Ayrıca Türkiye'de çalışıp "Yılbaşı tatili" için ülkelerine gidip gelen Çinliler de virüsü getirenlerdendir.

***

Evet bütün dünya bu virüs karşısında diz çökmüştür.

Normal hayata dönmek 6-7 aydan evvel asla olmayacaktır.

Sanayi, tekstil, tarım, endüstri, turizm duracak, vergilerde ciddi düşüş yaşanacaktır.

***

Dünyada turizm en az bir yıl tamamen bitecektir.

Dünya ülkelerinde küçülmeler yaşanırken toplumlar bundan ciddi etkilenecektir.

***

Korona salgını "bizden daha çok" Avrupa ve ABD'de etkisini göstermektedir.

Ama Avrupa para birimi "Euro" ve ABD para birimi "dolar" karşısında salgının başlamasıyla devamlı değer kaybeden paralardan birisi de "Türk lirası" oldu.

Üreten değil tüketenseniz,

Ekonominiz kırılgansa,

Ülkenin borçları borçla kapatılıyorsa,

Ülkenizin kasasında böyle kara günler için yeterli para yoksa,

Siyasi söylemlere dikkat edilmezse paranız böylesi günlerde değer kaybeder.

Paranızın değer kaybetmesi ile vatandaşınız da fakirleşir.

***

Sonuç olarak;

Olayın boyutu daha da büyümeden "ulusal karantina" mutlaka değerlendirilmelidir.

Zararın neresinden dönersek kârdır.

Virüs daha da yayılırsa hem virüse yakalananları hem de diğer hastaları yatıracak yer bulunamayabilir.

Hastalığa geç yakalanmak, bu musibetin aşısını bulacak bilim adamlarına zaman kazandıracaktır.

DSÖ bu virüse karşı aşı tarihini en erken 2021 yılı olarak tahmin ediyor.

Şimdiye kadar milyar dolarlar kazanan, özellikle servetlerini devletin açtığı ihalelere borçlu olan birçok şirketin fedakârlıkta bulunma zamanıdır işte bu zaman.

Geçecektir bu sıkıntılı günler elbette.

Bugünler dayanışma günü olmalıdır her yerde

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları