Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
TSK içindeki bir grup cuntacının gerçekleştirdiği darbenin ardından yaşananlarda sadece demokrasimize değil çok büyük bir facia ile bitmiştir. Yıllarca ülkeye hizmet etmiş olan DP yöneticilerinin her türlü hakarete işkenceye maruz kaldığı yargılamalar burada yapılmıştı.
"HER ÜÇ KAHRAMAN DA İDAM SEHPASINA GURURLA YÜRÜDÜ"
Yassı Ada’da aylar boyunca bir zulüm makinesi işletilmiştir. Ülkenin politikacı ve bürokratları insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar. Nezaketi kibarlığı dillere destan olan bir başbakanı idama götürürken bile aşağılamaya kalkacak kadar alçaldılar. Genelkurmay Başkanını darbeye katılmayı reddettiği için bir subaya tokatlattılar.
Her üç kahraman da idam sehpasına gururla yürüdü. Bu idamlar milletimizin yüreğine kor bir ateş gibi düşmüştür. İdam sehpasına gönderilen milletin milli iradenin ta kendisi olmuştur. Tiyatro mahkemelerde yargılanan Menderes ve arkadaşları değil milletimizdi.
"ALPARSLAN TÜRKEŞ'İ RAHMETLE YAD EDİYORUM"
Bu vesileyle sürgüne gönderildiği Hindistan’dan idam kararlarının insanlık kararıyla uyuşmadığını belirten merhum Alparslan Türkeş’i de rahmetle yad ediyorum.
Menderes ve arkadaşlarının milletimizin kalbindeki yeri her geçen gün güçlenecektir. Tarihi değiştiremeyiz ama tarihin hatırlanma biçiminin değiştirmek elimizdedir.
Şu anda üzerinde bulunduğumuz adada tarihe karşı böylesine anlamlı bir duruş sergiliyoruz.
Menderesin aziz hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur. İdama götürülürken abdestini alıp, namaz kılıp sandalyesini kendi iten Fatin Rüştü Zorlu’nun hatırasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur.
Ayrıntılar geliyor...
