“Çocuklara okul öncesi kalp kontrolü yapılmalı”

“Çocuklara okul öncesi kalp kontrolü yapılmalı”
Okulların açılmasına günler kala Kalp Cerrahı Prof. Dr. İhsan Bakır, çocuklardaki kalp rahatsızlıkları konusunda uyardı, çocuğa okula başlamadan önce en azından elektrokardiyografi (EKG) taraması yapılmasını önerdi.

Özellikle beden eğitimi dersleri gibi efor gerektiren faaliyetler sırasında teşhis edilememiş bir kalp hastalığı olan çocuğun risk altında olduğunu belirten İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Bölümü’nden Robotik Kalp Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İhsan Bakır, "Ani kalp ölümleri dışında kalp kapak sorunlarına, hatta kalp nakline dek pekçok istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Anne karnındayken tespit edilemeyen vakalar gözden kaçabiliyor. Bu nedenle her çocuğa okula başlamadan önce en azından basit bir elektrokardiyografi  (EKG) taraması yapılmalı" dedi.

AİLELERİNİN SAĞLIKLI SANDIĞI ÇOCUKLARDA KALP HASTALIĞI ÇIKTI

Ülkemizde her yıl yaklaşık 1 milyon 350 bin bebek doğduğunu ve 1000 bebekten 8'inde doğumsal kalp anomalilerinin görüldüğünü belirten Doktor İhsan Bakır, "Doğumsal yani konjenital kalp hastalıkları, doğumsal hastalıklar arasında birinci sırada yer alıyor. Bu hastalıklarla doğan bebeklerin dörtte birinde bir girişim veya ameliyata ihtiyaç duyuluyor. Bir kalp anomalisi ile doğan bebeklerin neredeyse yüzde 15'i, çoğu kez zamanında teşhis veya tedaviye ulaşamıyor ve maalesef bazen de kaybediliyor" diye konuştu.

Takibe alınmazsa hayati risk oluşacak, kalp nakline kadar gidebilecek vakalar çıkabildiğine de işaret eden Bakır, okullardaki kalp taramalarının önemine de işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz, Sağlık Bakanlığı ile Bakırköy ve Çekmece Bölgesi Genel Sekreterliğim sırasında 2013-2016 yılları arasında okul çağı çocukları için online bir tarama programı gerçekleştirdik. 19 ilçede yaklaşık 375 bin çocuk tarandı. 47 bininde şüpheli bulgulara rastlandı ve muayeneye çağrıldı. Bunların da bin 500’ünde yapısal, iletimsel veya her ikisinin bir arada görüldüğü kalp problemleri saptandı. Bu çocuklar geç kalmadan tedavi olma şansı buldu. Oysa bu taramalar yapılmadan önce hepsi, aileleri tarafından sağlıklı zannediliyordu. Çünkü hiçbir belirti yoktu. Bu da şu anlama geliyor, doğum öncesi taramalarda doğumsal kalp anomalileri atlanabiliyor. Zaten hamilelik sırasındaki taramalarda çoğu zaman doğumsal kalp hastalıklarının sadece ağır formları tespit edilebiliyor. İşte bu nedenle bir çocuğun okula başlamadan hemen önce bu açıdan tetkik edilmesi gerekli. Basit bir EKG bile çok şeyi ortaya çıkabilir."

“KOLA İÇMESİ BİLE HAYATİ RİSK YARATIR”

Doğumsal kalp hastalığı bulunan bazı çocukların zamanında teşhis edilemeyip gözden kaçırıldığında her an hayati risk altında bulunduğunu vurgulayan Kalp Cerrahı, "Mesela kalbinde iletimsel sorun olan bir çocuğun bazı antibiyotikleri kullanması, greyfurt gibi bazı meyveleri yemesi, kola gibi kafeinli içecekler tüketmesi bile hayatını tehlikeye atabilir. Çocukta herhangi bir hastalık belirtisi yoksa aile bunu nereden bilecek? İstatistiklere göre her 100 öğrenciden 2’sinde kalp anomalisi var. Bu çocuklar için ameliyat da gerekebilir ilaçla da takip edilebilirler. Yeter ki taramadan geçip kontrol altında tutulsunlar. Anne babalara tavsiyem, çocukları ilkokula başlarken mutlaka bir kez EKG çektirsinler. Doğar doğmaz EKO (kalp ultrasonu)yapılmadığı için, hiç değilse okula başlarken EKG taraması yaptırılsın ki bir sorun varsa erkenden kontrol altına alınsın. Kalp anomalileri en çok 10-15 yaşlarında ortaya çıkmaya başlıyor. Çünkü organ yoruluyor o yaşa kadar. O aşamaya gelmeden erkenden önlem alınması çok daha iyi" diye konuştu.

“ÖĞRETMENLER DE DİKKATLİ OLMALI”

Çocukta egzersizle, korkuyla veya heyecanla ilişkili senkop (ani bayılma), nöbet geçirme, ateşin tetiklediği bayılmalar, özellikle egzersiz sırasında hızlı ve düzensiz kalp atım hızının en sık görülen belirtiler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bakır, sözlerini şöyle noktaladı:

"Aile öyküsünde kalp hastalığı hikayesi veya 40 yaş öncesi ani kardiyak ölüm, bazı doğumsal kalp hastalığı hikayelerinin olması, ailede açıklanamayan bayılma veya nöbet geçiren bireylerin olması, ani bebek ölüm sendromu öyküsü varlığı, çocuk açısından göze çarpan ailesel risk faktörleridir. Ani kalp ölümleri bebeklerde ani beşik ölümünden, ergenlikte spor sırasındaki ani ölümlere kadar birçok yaş grubunda görülebilir. Ama özellikle genç ergenler ve erişkinlerde sıklık daha fazla. Gebelik sırasında yapılan detaylı ultrason taramalarında doğumsal kalp hastalıklarının ağır formları dışındaki birçok hastalık gözden kaçabilir. Çünkü bu hastalıkların ortaya çıkış zamanı, genellikle daha ileri yaşlar. Bu nedenle okul öncesi kalp taramasını önemle vurguluyorum. Aileler ve okul çağı çocukları için eğitimciler şu belirtilere karşı uyanık olmalı: Senkop yani bayılma alarm bulgudur. Ancak hangi senkopta kalp damar veya ritim bozukluğu kaynaklı bir neden düşünmek gerekir, bunu çok iyi bilmek lazım. Kalp damar açısından en önemli ipuçları ise egzersiz, aşırı gürültü, korku, anksiyete ve aşırı duygusal stres anında bayılma olması; öncesinde çarpıntı ve göğüs ağrısının bulunması, herhangi bir işaret vermeden gerçekleşmesi ve bazen yaralanma ile sonlanması, hatta bazı olgularda bayılma anında kalp masajı gereksinimi, kalpte ritim anormalliği doğumsal kalp hastalıkları açısından en belirgin tablolardır."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar