CHP'li Kuşoğlu: Çok iddialı söylüyorum, devleti yıkıyorlar

CHP'li Kuşoğlu: Çok iddialı söylüyorum, devleti yıkıyorlar
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Ekonomi ve kamu kurumları için yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Kuşoğlu, "Çok iddialı söylüyorum, devleti yıkıyorlar" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, N Gazete İmtiyaz Sahibi Nuray Başaran'a konuştu.

Nuray Başaran- Ne oluyor?  Siyasette çok hızlı bir değişim var. CHP bir süredir erken seçim talebini dillendiriyor.  Cumhur ittifakı direniyor. Ankara kulisleri çok hareketli. Seçim yakın mı?

Bülent Kuşoğlu-Seçim yakın mı diye soruyorsanız, seçimin yakın olması lazım diye cevap veririm. Çünkü,  Türkiye’de bir ameliyata ihtiyaç var. Ekonomi için,  kamu kurumları için,  yapısal reformlara ihtiyaç var. Erdoğan’ın dediği gibi acı ilaçla falan hallolacak bir konu değil,  ameliyat gerektiği için de seçimin bir an önce yapılması lazım. 5 yıllık bir süre alan siyasetin de partinin de bu ameliyatı da bir an önce yapması lazım.  Çünkü Türkiye’nin ihtiyacı var buna.  Bu nedenle erken seçime gidilmesi lazım. Sorunuzda ‘ Ne oluyor? ‘ dediniz, ne oluyor deyince de tabii biraz da tarihsel boyutuyla bakmak lazım.  Sonuçta daha önce de sizinle;  kurtuluş mücadelesine ve kuruluş mücadelesine katılmamış 80 yıl boyunca sürekli olarak Cumhuriyeti eleştirmiş olan, her şeyiyle eleştirmiş olan bir zihniyetin iktidarı 20. yılına girmek üzere. Bu süre içerisinde,  hiçbir şey yapamadılar ve bu süre içerisinde aslında inançlı bir kesimden geliyor olmalarına rağmen,  iddiaları öyle olmasına rağmen, ülkenin milli manevi değerleri ile ilgili de sıkıntılar yarattılar.  Sistemle ilgili sıkıntılar yarattılar.  Rejimle, hukukla ilgili sıkıntılar yarattılar.  Ama ahlaki sıkıntılar yaratmaları, dini zayıflatmaları sürpriz oldu.

İlave olarak tüm bunlardan sonra, ‘ ne oluyor?’  deyince; demokratik kurallar içerisinde sandıkla gelen böyle bir zihniyeti sandıkla gönderdiğimizde ben Türkiye’nin önünün açılacağını düşünüyorum. Çok daha farklı bakacağız olaylara, biraz rasyonel hareket edebileceğiz, demokrasimizin önünü açabileceğiz.  Ama bu dönemi kazasız-belasız demokrasimize halel gelmeden atlatabilmemiz lazım.

Nuray Başaran- Muhalefet partisi olarak siz, iktidarı hep rejim üzerinden eleştirdiniz.  Bu halk kitlelerinde çokta fazla karşılık bulmadı ne yazık ki… Halk aş, ekmek, yolsuzluk, usulsüzlük noktasında siyaset yapmanızı beklerken… Nitekim Sedat Peker’in çıkışlarının karşılık bulması da bunu gösteriyor.  İnsanlar Pazar sabahlarını Peker videosu için dört gözle beklediler. Peker sizin yapamadığınızı mı yaptı? Kaynak: CHP'li Kuşoğlu: Çok İddialı Bir Şey Söylüyorum: Devleti Yıkıyorlar! 

Bülent Kuşoğlu- Sedat Peker’in söylediği konuların birçoğunu biz söyledik,  dillendirdik.  Mesela Suriye’ye satılan silahlar konusunu çok önemli bir konu, biz de dillendirdik. SBK konusunu,  Sezgin Baran Korkmaz konusunu biz de dillendirdik. Çökme olaylarının bir çoğunu biz de değerlendirdik muhalefet olarak.  Ama Sedat Peker sonuçta içerden birisi.  Yani iktidarın bir ortağıydı.  İktidarın bir unsuru olarak içerden yayın yapıyor,  dolayısıyla kimsenin itiraz edemeyeceği bir şekilde meseleleri de ortaya koyuyor.  Dolayısıyla da daha fazla etkili olmuş oluyor.  Anlatım tarzı da gayet güzel.  Bu nedenle yani muhalefetin yapamadığını yapıyor derken…

Nuray Başaran- Büyük kitleler bu görüşte… 

Bülent Kuşoğlu- Yok bu haksızlık olur.  Bizim dillendirmediğimiz konular değil,  bunların hepsini bizler dillendirdik.  Ama o içeriden biri olarak olayları içerden birisi olarak anlattığı için,  evin çocuğu olarak anlattığı için daha bir etkili oluyor.   Tabi ki işin doğrusu da bu aşamada,  bu pisliklerin ortaya çıkması.  Ülkenin temizlik durumunda olması bir taraftan da bizi memnun ediyor.  Çünkü bunların görülmesi,  anlaşılması lazım.  Şu anda görülen tabloyu resmedersek; yolsuzluklara bulaşmış, kara paraya bulaşmış ve kara para aklayan bir iktidar var.  Tümüyle hem de;  devlet, siyaset, iş dünyası, yargı, medya maalesef bu pisliğin içerisinde. Net olarak görüyoruz,  bu organizasyonu yapan da maalesef siyaset ve iktidar yetkilileri.  Olay bu.

Nuray Başaran- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da bir başka içerden birisi olarak Peker’den 10.000$ alan vekil var dedi. Bu olayların sonunu nasıl görüyorsunuz? En azından parti olarak bunların üzerine gidilmesi noktasında nasıl aksiyon alacaksınız? Kaynak: CHP'li Kuşoğlu: Çok İddialı Bir Şey Söylüyorum: Devleti Yıkıyorlar! 

Bülent Kuşoğlu- Bunları mümkün oldukça dillendiriyoruz.  Kurul oluşturduk,  komite oluşturduk.  Onlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz.  Söylenen,  üzerine gidilmeyenler var.  İma edilenler var,  yarım ağız söylenenler var.  Hem ilgili bakanların ima ettikleri var; İçişleri Bakanının,  Adalet Bakanının,  Sedat Peker’in yarım ağızla söyledikleri var.  Bazı şeylerin ucunu gösteriyorlar,  tümünü anlatmıyorlar.  Bunlar var. Bunlar konusunda biz de çalışmalar yapıyoruz. Bazı şeyler söylenmiş,  sonradan saklanmaya çalışılmış, bunlar da var.  Biz muhalefet partisi ve partileri olarak bu çalışmaları yapıyoruz ama demokrasilerde bu yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak hareket etmesi gereken ve harekete geçmesi gereken ayrı bir mekanizma var. Evet siyaset dünyası hemen harekete geçmeli. Bu nasıl olur? Mecliste olur.  Mecliste yolsuzluk kurulları hemen oluşturulur.  Araştırma kurulları hemen çalışır.  Ama buna iktidar müsaade etmiyor.  O zaman yargının harekete geçmesi gerekiyor bir an önce.  Ama yargıda harekete geçmiyor,  görüyorsunuz bürokrasi de harekete geçmiyor. Basın da harekete geçmiyor.  150-200 milyon izlenmiş Sedat Peker videoları.  Bir kesimde, yani özellikle muhalefet kesiminde çok büyük bir hassasiyet var ama iktidara oy veren kesimde tam bir cehalet var.  Bu kesim hala bundan haberdar değil.  Önemli ölçüde iktidarın çekirdeğini oluşturan seçmende bir farkındalık yok. 

Nuray Başaran- Cumhuriyet Halk Partisi olarak Sedat Peker’in videolarını toplayıp bir komisyon oluşturduk dediniz, günün sonunda suç duyurusunda bulunmayı düşünüyor musunuz?

Bülent Kuşoğlu- Tabi bunun suç duyurularını da yapıyoruz fakat yani bu kadar kamuoyuna mal olmuş bir olayla ilgili cumhuriyet savcılarının suç duyurusu yapılmasını beklemelerine gerek yok ki. Bunlar hepsi birer suç duyurusu görüyorsunuz.  Sezgin Baran Korkmaz meselesi falan,  yani yurtdışıyla bağlantılı olan konularda çok net olarak kimsenin itiraz edemeyeceği şekilde ortaya çıkıyor.  Eğer Sezgin Baran Korkmaz olayının bir tarafı Amerika tarafından araştırılmasaydı, büyük bir ihtimalle Sezgin Baran Korkmaz Türkiye’ye getirilecekti. Türkiye’de yargılanıyor diye olay kapatılacaktı. Daha önce dört bakan da olduğu gibi… Yani Türkiye’de anormal işler oluyor artık.  Türkiye suça bulaşmış,  mafyalaşmış bir devlet haline gelmiş… 

Avrupa Birliğinin yolsuzluklarla ilgili bir komisyonu vardır.  2020’de çıkan 2019 ile ilgili raporunu okuyabildiniz mi? Türkiye ile ilgili müthiş suçlamalar var.  Eksiklikler var,  tespitler var.  Müthiş. FATF’ın yine mali eylem görev gücü yani OECD bünyesinde MASAK’ın üst kuruluşu diyebileceğimiz bir kuruluş yani OECD kuruluşu onların yaptıkları anormal tespitler var.

Nuray Başaran- Daha çok hangi noktalarda, biraz açabilir miyiz?

Bülent Kuşoğlu- Çok önemli iddialar,  biliyorsunuz en fazla uyuşturucunun yakalandığı,  geçiş yaptığı ülke durumundayız ama bunlarla ilgili hiçbir işlem yapılmaması,  yapılanın mesela ‘5 ton falan yakalandı’ diyorlar gemide.  Bunun sorumlusu, sahibi, kime gittiği, bunlar açıklanmıyor.  Garip bir ülke olduk.  Hâlbuki bu soruşturmalar yapılır, savcılık gerekli soruşturmaları yapar,  kime gittiği vs. açıklanır. Bunlar şimdiye kadar böyleydi.

Nuray Başaran- Resmi olarak meclis kanalıyla hükümete ya da ilgili bakanlıklara sorma durumunuz var mı bunları?

Bülent Kuşoğlu- Hiçbir şekilde cevap vermiyorlar.

Nuray Başaran- Soruyorsunuz, cevap vermiyorlar?

Bülent Kuşoğlu- Evet soruyorsunuz, cevap vermiyorlar. Yani devlet çalışmıyor.  Devlet çarkı çalıştırılmıyor artık, anormallik var bu durumda.

Nuray Başaran- Peki siz sorduğunuzda ve cevap alamadığınızda bir yaptırımı yok mu bu durumun? Sonuçta ana muhalefetsiniz.  Süresi, cevap verme mecburiyeti, yaptırımı?

Bülent Kuşoğlu- Devlet çarkının çalışmaması durumu var. Bir motorun özelliği nedir? Motor çalışır.  Bir güçle çalışır.  Akaryakıt motor için nasıl gerekliyse, devlet çarkının çalışması için de güç nedir; iktidar. İktidarın talimatıyla çalışır, iktidarın gücüyle çalışır, o gücü vermiyor iktidar.  Sorun orda,  devleti çalıştırmayan bir iktidar var.

Nuray Başaran- Aslında AK Parti içinde de sıkıntılar var

Bülent Kuşoğlu- Nuray Hanım dün ben bir basın toplantısı yaptım. Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim. Plan ve Bütçe Komisyonuna, yani meclise bilgi vermesi gereken 9 kurum var.  Daha hiçbirisi bu sene bilgi vermemiş. Geçen yıllarda da bilgi vermediler. Mesela Merkez Bankası,  yılda 2 kez bilgilendirme yapması gerekiyor. Merkez Bankası durumu ne kadar vahim, biliyorsunuz, ayrıca 90 küsur personel alınmış, dışarıdan birileri getiriliyor. Merkez Bankası döviz ile ilgili ne kadar sıkıntısı var, soru işareti var, biliyorsunuz ve Merkez Bankası Meclise bilgilendirme yapmıyor.

Nuray Başaran- Cezai şart yok mu bu durumun?

Bülent Kuşoğlu- Yok. Yani bunun cezai şartı olmaz ki.  Devletin çalışması lazım.  Yani bu görevidir,  görevini yapmıyorsun diye devlet kurumuna ceza verilmez.  Çünkü devletin devlet kurumlarının çalışacağı,  görevlerini yapacağı,  tabiata uygun olarak farz edilir.  Yani buna ayrı bir ceza getirilmemiş.  Böyle bir anormallik öngörülmemiş.  Devlet çalıştırılmaz mı?  Devlet çalıştırılmıyor.  Sosyal Güvenlik Kurumu,  Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile ilk defa meclise,  Plan Bütçe Komisyonuna bilgilendirme yapması getirilmiş. Şimdiye kadar hiç yapmamış.  Ben bunu dillendiriyorum.  Otomatik olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı’nın bağlı olduğu bakanın, Meclis Başkanı’nın veya Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanının,  hemen harekete geçmeleri lazım,  gereğini yapmaları lazım.   Bu yapılmıyor.  Ben bunları kaç defa söyledim.  Yani bunu ilk defa basın toplantısıyla söyledim.  Her plan ve bütçe komisyonu toplantısında bunları hatırlatıyorum.  Defalarca hem Meclis Başkanına,  hem Plan Bütçe Komisyon Başkanına, bunları yazdım. Hiçbir şekilde yapılmıyor. Çünkü devletin çalışmasını istemeyen, denetim yapmasını istemeyen,  olumlu anlamda devletin görev yapmasını istemeyen bir iktidar var.  Ve devleti yıkıyorlar.  Artık yıkılıyor bu devlet.  Böyle devam ederse çok iddialı bir şey söylüyorum bu devlet yıkılacak çünkü devlet görevini yapamıyor.

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar