Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Baran Furkan Gül

Baran Furkan Gül

Serbest Yorum

Cezasız şiddet müjdeli yoksulluk

Sizlere son günlerde yaşadığımız birkaç olaydan bahsedeceğim ve artık AKP''li yıllarda güzel ülkemizin nasıl yaşanmaz hale getirildiğini anlatmaya çalışacağım.

Geçtiğimiz günlerde Üsküdar''da bulunan bir kafede oturan çifte "Siz ne yaptığınızı biliyorsunuz" diyerek genç arkadaşların ''mesafeli'' oturmaları gerektiğini söylemesi hepimizin dikkatini çekmiştir.

Kendisini ''ahlak bekçisi'' atayan bu kafa yan masada oturan gençlerin ''biz rahatsız olmuyoruz'' demesine rağmen tavrını sürdürdü.

Normal ülkelerde bu tavır bir bütün olarak mahkûm edilir ancak bizde ödül verilir.

Kendilerine Muştu Gençlik adını veren ve ''yazar'' Âdem Özköse''nin de aralarında bulunduğu grup kafenin müdürüne "siz kötülüğe engel oldunuz" diyerek çiçek verdi.

Bu tavır kendisini hep bir şekilde ortaya çıkarıyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''na Ankara Çubuk''taki linç girişiminde yumruk atan bir yobazın da AKP''liler tarafından ziyaret edilerek elinin öpüldüğünü hep birlikte görmedik mi?

Toplumumuz iyi yönde değişmiyor maalesef!

Bir başka olay ise artık yapacak yorum bulamadığım cinsten...

Antalya''da 2 yıl önce annesinin kuzeni Birol K.''nın cinsel istismarına uğrayan 18 yaşındaki N.D.''nın ayrılmak istediği erkek tarafından öldürüldüğünü utanarak öğrendik.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey Erden, bizleri bir kez daha insanlığımızdan utandıran haberi şu ifadelerle duyurdu:

"Adliye koridorunda ''bana tecavüz etti, yemin ederim'' diyerek bağıran müvekkilimiz, dün gece nişanlısı tarafından öldürüldü. Göğsümde ağladığında, sarılmış ve kızımın kokusunu almıştım. Her şey geçecek, biz kazanacağız demiştim. Geçti mi peki, kazandık mı?"

Şu ifadeleri okurken insanlığımdan utandım, utanıyorum.

Bu örnekleri okuyunca "Bu olayların birbiri ile ne alası var" diyebilirsiniz!

Hepsi aynı!

N.D''yi istismar ettiği istismar eden Birol K. yargılandığı davadan beraat edince bir "Geçmiş olsun" diyeninin olmadığını sanıyorsanız, "Çok büyük yanılıyorsunuz" derim size.

Bakın 2 yıldır cenazesi bulunamayan Gülistan Doku''yu en son gören kişi yani erkek arkadaşı 2 yıl sonra gözaltına alınıyor ve sadece 2 saatlik gözaltı süresinin ardından serbest bırakılıyor.

Ayıp etmişler!

Gülistan Doku''nun kaybolması olayının soruşturma ekibinde o dönem erkek arkadaşının babasının da olduğunu düşünürsek büyük ayıp etmişler.

Amcaları evinde de nerede olduğunu sorabilirlerdi değil mi?

Ya da iki kadının ölümünde ısrarla adı geçmesine rağmen zorla ceza verilen Ümitcan Uygun meselesine bakın.

İktidarın ortağı olan partinin ilçe binasındaki fotoğraflarından tutun da babasının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile olan fotoğraflarının ortaya çıkmasına kadar bir ton kafa karıştırıcı unsur ve kamuoyu baskısı ile çıkan komik ceza...

Daha ne kadar örnek verebilirim bilmiyorum.

Ben bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde bile türkü barda istek türküyü beğenmeyen bir grubun ortalığı adeta savaş alanına çevirmesi, Ayçiçek yağına zam gelecek diye insanların birbirini ezmesi ya da halk ekmek kuyruklarında 3 kuruş daha ucuza ekmek almak isteyen genç yaşlı binlerce vatandaşın saatlerce sıra beklemesi de nasıl bir durumun içerisinde olduğumuzu göstermiyor mu?

Peki bu sıralarda ülkeyi yöneten AKP''li Cumhurbaşkanı neler yapıyordu?

Yaklaşık 60 TL''ye karşı kıyıya geçilen Çanakkale Boğazı''nın üzerine yapılan köprüden geçiş ücretlerinin 200 TL olduğu ''müjde''sini veriyordu.

Tabi, Erdoğan bu ''müjdeyi'' verirken mitinge getirilen insanlar bedava dağıtılan sandviçleri kapmak için birbirini eziyordu.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları