Cem Gürdeniz…
1979'da Deniz Kuvvetleri'nde subay olarak göreve başladı. Yurt içi ve yurt dışı görevlerinin ardından 2004 yılında Tuğamiralliğe yükseldi.
O yıl, Yunanistan'ın şu an her yerde gördüğümüz, Türkiye'nin deniz alanlarını hiçe sayan Sevilla haritası tüm Avrupa Birliği ajanslarında servis edilmeye başlanmıştı.
Denizlerin Türkiye'de göz ardı edildiğini, deniz alanlarının halk için vatan toprağı olarak görülmediğini düşününce "Öyle bir kavram olmalı ki bu, Türk halkı duyduğunda ana vatanı kadar değer vermeli" dedi. Denizin önemli olduğunu, suyun altında da bir vatanımızın bulunduğunu ve bu vatana gelecek nesillerin çok bağımlı olacağını söylüyordu.
Yıl 2006'ya geldiğinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda düzenlenen "Karadeniz ve Deniz Güvenliği" konulu sempozyumda, ilk kez "Mavi Vatan" kavramını ortaya attı. Aradan geçen 4 yılın ardından Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı da, ilk kez bu kavramı Temel Deniz Hukuku kitabında kayda geçirdi.
32 yıl Deniz Kuvvetleri'ne verdiği hizmetin ardından FETÖ'nün Balyoz kumpasında 18 yıl hüküm giydi. Yılmadı, hapisteyken Mavi Vatan için Türkiye'nin denizlere önem vermesi gerektiğine olan inançla mücadelesine devam etti.
2015'te beraat ettikten sonra da Mavi Vatan'ı sürekli gündemde tutmayı kendisine yegâne bir amaç belirledi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ ile mücadele konusunda devletinin yanında "amasız bir mücadele" örneği gösterdi. 2019'daki ilk sondaj ve Libya anlaşması sonrası Türk gençlerinin geleceği için Mavi Vatan'ı sahiplenip şiar edinmesini daha yüksek sesle dile getirdi.
Dış politika perspektifi ve birçok yorumunda katılmadığım noktalar var. Ama ülkesine ve Mavi Vatan'a olan aşkı tartışılmaz. Birçok kişiye bu aşkı öğreten kişi O.
Şimdi ise, Montrö'nün önemine dikkat çeken bir bildiriye imza attı diye linç ediliyor…
Mesela Devlet Bahçeli; "104'lükler büyük bir suç işlemiştir, bu suç cezasız kalamaz. Mavi vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunmuşuz?" dedi…
Size de tanıdık geldi mi bu söz?
2009'da Fetullahçı çetenin kumpaslarında tutsak edilen askerler için Bülent Arınç, "İyi ki bu emekli generaller zamanında biz savaşa girmemişiz" demişti ya hani…
Ne fark var arada?
Mavi Vatan'ın isim babası Cem Gürdeniz, tüm yaptıkları rafa kaldırılıp ihanet etmediği halde neredeyse 'vatan haini' ilan edildi. İki günde, bu kadar kolay bir şekilde. İnanabiliyor musunuz?
Yunan basını sevinç çığlıkları atmasın da ne yapsın? FETÖ'cü alçaklar sevinmeden nasıl dursun?
Tıpkı FETÖ kumpaslarında olduğu gibi… Bize yine vatan evlatlarını savunmak düşecek anlaşılan…
Ne diyeyim ki; işiniz mi yok kardeşim? Bize de durduk yerde iş çıkarıyorsunuz?
Ömrünüzü denizciliğe verdiniz diye, bu işlere aklınız kurmay seviyesinde eriyor diye, konuşmak, endişe belirtmek zorunda mısınız?
Üstelik milletin derdi, gündemi, geçim sıkıntısı. Ülkenin beka sorunları milletin derdi olmamalı zira…
Hava durumunu, derbi maçları falan analiz etseydiniz ya! Size mi kaldı Montrö'nün tartışılmasından endişe duymak?
Sadece bize değil; sayın iktidara da iş çıkarıyorsunuz…
Baksanıza; FETÖ'nün siyasi ayağını yıllardır çözemeyen İçişleri Bakanımız, bildirici amiraller hangi partiye üye, kimlerle konuşmuş, akrabaları hangi partidenmiş, hemen bunlara odaklanıp çözdü…
Bir daha bildiri yayınlayacaksanız eğer; Montrö ve Lozan'ı yerden yere vurun. Laikliği hedef alın, hilafeti isteyin…
Sarıklı amiral gibi münferit(!) kişilere sahip çıkın! Andımız'a faşist bir ayin muamelesi yapın! Atatürk'ün her yerden silinmesini övün…
Üstelik bu şekildeki bildirileri de yine gece yarısından sonra yayınlayın, fark etmez…
Bakın o zaman yandan çarklı medya ve kendilerine karşı her muhalif sesi darbe, vesayet sınıfına sokan iktidar sizi nasıl göklere çıkartıyor! Benden söylemesi…
