Ekranlarda sıklıkla gördüğümüz uzmanlardan Sayın Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol bir yayında "Aşısızlar havayı kirletiyor. Bu bilimsel bir gerçeklik" demiş.

Yayının detaylarına bakmadan hemen yakın geçmişi düşündüm. Vallahi haklı. Sadece haklı olsa gene iyi, eksik de söylemiş.

Aşırı yağan yağmurdan da aşısızlar sorumlu. Hava koşulları diyor ki "Sen misin aşı olmam diye tutturan, o şırınganın ucu yerine her bir yağmur damlası girsin orana burana..."

Güneş bazen çok kavurucu oluyor, normal şartların dışında.

O da bir mesaj. Mesaj da "Sen kimsin ki, ne kadar bilgiye sahipsin ki normalde 5-6 senede insanlara uygulanacak olan aşıyı 6 ayda bulan değerli bilim insanlarına inanmıyon? Güneş sıcağında yan bakalım cehennem sıcağında yanmadan önce" şeklinde.

Bazen de hava berrakken birden deli bir rüzgâr çıkıyor, ortalık toz duman. O rüzgârın getirdiği mesaj tam da şu, "La aslanım, zaten ortalık toz duman, ol şu aşıyı da kurtul. En fazla öleceksin, o da bir kurtuluş zaten..."

Don olayı hadisesinde de aşısızların payı var. Aşısızlar havayı kirletirken donsuz aşısızlar don olayını tetikliyor.

Pahalılık da, mutsuzluk da, iş bulamamak da, boşanmak da, hepiciği bu aşısızlar yüzünden.

Not: Bu arada evveli gün yolda yürürken gökte bir bulut vardı. Belli ki yağmur yüklü bir bulut. Yolun bir tarafına yağmur yağarken diğer tarafında güneş vardı.

Güneşli taraf mı, yağmurlu taraf mı aşısızlar yüzünden bilmediğimden yolun tam ortasında durdum.

Gelen kamyon az daha ezecekti şahsımı.

Geçmiş olsun dileklerinizi iletin.