Sayın Mansur Yavaş "500 milyon dolara uzaya roket fırlatıyorlar. Biz bu dinozorları nereye fırlatacağız bilmiyorum" açıklaması üzerine durumdan vazife çıkaran ben hemen "Dinozorları uzaya fırlatalım" önerisi geliştirdim.

Ama ne olduysa, birden telefonum çaldı.

Karmakarışık bir numaraydı.

İBAN sandım önce, gene bir yerlere yardım veya bağış istenecek sandım ama bu İBAN''dan da uzundu, üstelik içinde tanımsız semboller de vardı.

Tırsa tırsa açtım telefonu.

Metalik bir sesin bana dediklerini noktasına dokunmadan sizinle paylaşıyorum.

"Alüüü, ben Uzay Varlıkları Federasyonu Başkanı Uzay Muzay.

Aklınızdan geçeni az önce okuduk.

Biz uzayda sizin o ne işe yaradığını sizlerin de bilmediği, hurda dense hurdanın ağlayacağı, çöp dense çöpün gocunacağı o tuhaf şeyleri istemiyoruz.

Melih Gökçek isimli şahsın hezeyanlarını ciddiye alıp eğer o tuhaf şeyleri uzay boşluğunu fırlatırsanız, topumuz bir anda gezegeninizi istila ederiz.

Biz o tuhaf şeyleri buradaki mini mini uzaylıların kreşlerinde bile kullanmıyoruz.

Artık çöpe mi atarsınız, hurdacıya mı verirsiniz, gelecekte yazılacak siyasi tarihinizin ibreti olarak bir depoda mı saklarsınız bilmiyoruz ama onları uzayımızda görmek istemiyoruz.

Ülkenizde işlerin dünya kavramıyla -rüşvetle- döndüğünde dair duyumlarımız var.

Size istediğiniz kadar gök taşı verelim ama o saçma sapan şeyleri bize yollamayın.

Bu sizi ilk ve son arayışımızdır.

Ricamızı yaptınız yaptınız yoksa sizi şimdiye kadar gezegeninizde kimsenin bilmediği bir uzay büyüsü ile tepetaklak ederiz.

Büyümüzün can alıcı kısmında şu cümle olacak -Rabbi''miz alayınızı Melih Gökçek gibi yapsın-"

Töbe bismillah deyip kapattım telefonu. Hâlâ şoktayım.