Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Mahmut Esad Kıraç

Mahmut Esad Kıraç

Bizim vekillerimiz ve Türkiye'de siyaset

Olması gereken...

Milletvekilleri bir şehrin en önde gelen ve en çok sevilen simalarıdır. İhtiyacı olan herkesin yardımına koşarlar ve mutlak bir şekilde dürüsttürler. Böyle nitelikli şahsiyetli olmalarının ardından siyasi partiler bu kişileri partisine katıp güç kazanmak isterler. Bu kişilere de milletvekilliği teklifi yapılır. Böylece her şehrin en nitelikli ve dürüst insanları mecliste toplanır. Türkiye''yi de bu kaliteli insanlar yönetir.

Gerçekte olan...

Şehrinizdeki insanlar tarafından dilediğiniz kadar sevilin ve tanının bunların hiçbir önemi yok. Eğer milletvekili olmak istiyorsanız en önemli göreviniz halka yakın olmak değil parti genel başkanına yakın olmaktır. Çünkü sizin arzuladığınız koltuğu arzulayan birçok isim vardır. Onların önüne geçmek istiyorsanız burada halkın dostluğu değil genel başkanın dostluğu daha önemlidir.

Halk tarafından çok sevilseniz de cebinizde para yoksa siyaset yapamazsınız. Çünkü halkımız dürüst insanları sever elbette fakat güçlü insanları daha çok sever. Seçim meydanında harcamalı ve dağıtmalısınız. Hatta bazen öyle duyumlar gelir ki milletvekilliği sıralarının parayla satıldığını dahi söylerler.

Bu sebeple herkes "Siyaset para işidir." der. Parası olmayan siyasete girmesin derler. Yani yoksul kesim çoğunlukla yönetilmeye mahkûmdur. Bakmayın bazı milletvekillerinin "Ben çiftçi çocuğuyum" dediğine. Muhtemelen babasının en az iki bin dönüm arazisi vardır. Yani bu söylemler dahi halktan gözükmek için ifade edilir. Halbuki hakikat bellidir; genel başkana yakın olmak.

Herkes kullanılır...

Evet, herkes kullanılır. Öğrencilerin üniversite okuma arzusu dahi kendini doğru insana kullandırma arzusudur. Uluslararası büyük bir şirkette çalışırsanız kendinizi o şirkete kullandırmış olursunuz fakat büyük bir şirket olduğu için sizi hedeflerinize daha hızlı kavuşturabilir.

Yahut kötü bir yerde yıllarca çalışır ama hiçbir şeye sahip olamazsınız. Demek ki kendinizi yanlış bir yere kullandırdınız.

Siyasette de tam olarak durum böyle. Kendini genel başkana kullandıran ile sıradan bir ilçe başkanına kullandıranın nitelikleri aynı olsa da genel başkana kullandıran daha hızlı yükselir. Yani siyasette doğru kişiyi seçmek siyasete girmekten daha önemlidir.

Kokuşmuşluk örneği...

Diyelim ilçe başkanına çalışıyorsunuz ama genel başkana iletilmesi için bir rapor hazırladınız. Raporun altında yalnızca sizin isminiz yazıyor. İşte o rapor genel başkana gidene kadar siz farkında olmadan raporun altında yazan isim sayısı değişebilir. Hatta sizin isminiz dahi silinebilir. Çünkü genel başkana çok uzak bir konumdasınız. Açıkçası ruhunuz dahi duymaz. İşte biz buna Türkiye''de siyasetin en basit kokuşmuşluk örneği diyoruz.

Mücadele nerede?

Evet, şu ana kadar yazdıklarımda bir iktidar mücadelesi görüyorsunuz fakat parti iktidarı mücadelesi değil kişilerin çıkar savaşlarını görüyorsunuz. Maalesef Türkiye''de partiler, diğer siyasi partilerle değil daha çok kendi partileriyle mücadele ederler. Parti içi kulis partiler arası kulisten daha önemlidir.

Hep böyle miydi?

Peki bu, hep böyle mi? Elbette hayır. Herkesi zan altında bırakmak doğru olmaz. İşini çok düzgün yapan hakikaten şahsiyetiyle örnek olan pek çok siyasetçimiz de vardı. Oturduğu koltuktan güç almayan aksine koltuğa kıymet katan nice isimlerimiz oldu. Benim şahit olduğum en kaliteli isimlerden biriyse rahmetli Sadi Somuncuoğlu oldu.

Görüldüğü üzere güzide insanlar her zaman çıkıyor fakat bazen maalesef bir elin parmağını geçmiyorlar.

Netice olarak...

Yaklaşan bir seçimin neticesinde umarız Türkiye''de siyasi iktidar el değiştirecek. En büyük temennim yukarıda bahsettiğim kokuşmuşlukların da el değiştirmemesidir. Türkiye''de siyasetçilerin ahlakını değil ahlaklıların siyasetini konuşmak istiyoruz. Genel başkana yakın olanların değil işini iyi yapanların, mülakatta torpil bulanların değil liyakatla göreve gelenlerin Türkiye''sini arzuluyoruz

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları