Mustafa Ceceli, Sayın Mehmet Özhaseki''yi arayarak "Kâbe''de tavaf edemiyorum, önümdeki Türk bayrağını görenler yolumu kesip, Recep Tayyip Erdoğan diye dua ediyorlar" benzeri bir açıklama yaptı.

Dalga geçen geçene.

Fakat ben de bir telefon aldım. Hem de öyle böyle bir telefon değil.

Buyurun konuşma…

"Abi merhaba, ben Muittin Tintinili.

Ben şu an Taksim''deyim, İstiklal Caddesi''nden Galatasaray''a gitmek istedim ama gidemiyorum."

"Hayrola Muittin, hunili manyaklar İstiklal Caddesi''ni mi doldurmuş?" diye sordum.

"Yok abi, keşke öyle olsa.

Biliyorsun önümde Türk bayrağı vardı. Karşıma önce Suriyeli bir grup çıktı. Hep bir ağızdan -Hatay bizim olacak- diye slogan atıp beni tartakladılar.

-Ne diyorsun sen?- dediğimde de kovaladılar.

Onlar beni kovalayınca, birden bana bir güç geldi. 3-4 sokağı jet hızıyla geçtim. Baktım ki arkamdakiler benim hızıma yetişemediler, bir köşede soluklanayım dedim. Aldığım ilk nefesi veremeden karşımda bir grup Afgan vatandaşı çıktı.

-Artık siz değil dost ve kardeş ülke- diye bağırıp çağırdılar. -Afgani in, Turk out- diyenler bile oldu.

Neyse ki onlar beni tartaklamadı, birkaçı yüzüme, gözüme tükürüp gitti.

Tam -Bitti nihayet- derken bu sefer tek bir Çinli geldi.

Bana -Bunlar daha iyi günler. Hepsi gidecek, Çin kalacak burda- dedi.

-Sen kim oluyorsun Allah''ın Çinli veledi?- diyecektim ama az önceki tükürükten gözüm tam göremedi.

Demem o ki abi, Galatasaray''a kadar yürüyemedim" dedi.

Anladım ki çaresiz kalmıştı ve benden bir öneri, bir yol gösterme bekliyordu. Artık nasıl bir çaresizlikse, aramak için bula bula beni bulmuştu.

"Üzülme sevgili Tintinili. Sen zaten Fenerbahçe taraftarısın, ne işin var Galatasaray''da?" dedim.