Devlet Bahçeli, artık tamamen İhvancı çizgide ilerliyor. Türklük ve Atatürk her yerden silinirken, Cumhuriyetin ulus devlet şekli ortadan kaldırılırken hiç ses çıkarmıyor.
Gözlerin AKP'ye çevrildiği konularda bile, AKP'den önce kendini siper ediyor…
Anayasa Mahkemesi'nin kapatılmasına yönelik çıkışları da gerçekleri perdelemeye yönelik. Ne gelecek Anayasa Mahkemesi'nin yerine "Ulema Konseyi" mi?
Oysa Anayasa Mahkemesi'nin kurulmasını ilk gündeme getiren Ziya Gökalp'ti.
Hani Türkçülük fikrinin mimarı, Atatürk'ün "fikirlerimin babası" dediği ve MHP'nin de temellerinde görüşleri yer alan Gökalp var ya, ondan bahsediyorum…
Dahası, Anayasa Mahkemesi, Alparslan Türkeş'in de içinde yer aldığı 27 Mayıs sonrasında kurulmuştu. 27 Mayıs müdahalesinin ardından, askerlerin çok yerinde olarak getirdiği bir kurumdur...
HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davanın iddianamesini usuli eksiklerden iade etti diye AYM kapatılsın demek; Hukuk Devleti'nin son kırıntılarını da süpürmektir...
15 gün içinde incelemek zorunda olduğu iddianameyi, 'kısa sürede nasıl inceledi' diye de röportörü sorgulamanın izahı ise ayrı bir garabettir...
Bahçeli'ye göre, Anayasa Mahkemesi milli güvenlik ilkelerine aykırı hareket etmekteymiş. Tam aksine, Anayasa Mahkemesi demokrasinin güvencesidir. Esas milli güvenlik problemi; siyasal şiddetten beslenen ve demokrasiyi korumaktan sorumlu kurumlara düşmanlık etme zihniyetidir…
Hani Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianameyi eksik hazırlamış ya... Başlamışken Yargıtay'ı da mı kapatsanız?
Katar sevdası "Ecdat sevgisi" dinlemedi
İstanbul'un tarihi yapılarından, 1868'de yapılan Kasımpaşa'daki Divanhane Karakolu, Katarlıların ortak olduğu Haliçport'un otoparkına yol açma gerekçesiyle, Ulaştırma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve AKP'li Beyoğlu Belediyesi'nin katliam işbirliğiyle yıkıldı...
"ecdad ecdad" diye caka satanlar; Osmanlı mirasını Katar sevdası için yok etti!
Yazıklar olsun...
