Delegeleri kim seçiyor?

O(!)

O''nu kim seçiyor?

Delege(!)

Delege seçilirken başka adayların ayağını kaydırıyor, tepeden torpil getiriyor mu?

"Getiriyor(!)"

İlçe başkanları, üyelerinin ellerine liste veriyor, bunu sandığa atın diyor mu?

Diyor(!)

Maksat, statü devam etsin.

Önce seçilen il ve ilçe başkanları paralı ve gönüllülerden mi oluşuyor?

Evet(!)

Gönüllüler, canhıraş, gece gündüz, büyük bir özveriyle çalışarak, partiyi tanıtımda çok yol katettiler mi?

Hıhıımm tabii(!)

Seçilen il ve ilçe başkanları, yönetim kurulu üyelerini seçerek, aralarından delege çıkardılar mı? (Tabii kendilerine en yakın olanını...)

Pek tabii ki(!)

Demokratik seçimlerde atama olur mu?

Olmaz(!)

Olur mu yoksa?

Ama biz kimi istersek, biz kimi seçersek o olur.

Delegeyi de biz seçtiririz, il ve ilçe başkanlarını da.

Parti meclisini de...

Milletvekillerini de...

Bizim onay vermediğimiz bir isim seçilebilir mı?

Hayır seçilemez(!)

Seçim niye yapılır?

Bizim istediğimiz insanları seçin diye.

Karşısına çıkacak aday kiminle yarışır?

Eğer isim genel merkezden geldiyse; baştan yarış dışıdır.

Diskalifiye olmaz belki ama, baştan kazanamayacağını da bilir. (Yine de bir şans...)

Delegeler kurşun asker gibi dikilir karşısına.

Ne konumlarından vazgeçerek yönetimle kötü olmak isterler, ne de üst makamla sıkıntı yaşamak isterler.

Bu durumda bir kez seçildin mi; ''Ohh ne âlâ!'' gibi bir şeycik olursun.

Sizi o koltuktan biraz zor kaldırırlar artık.

Yeter ki çok göze batmayın.

Delege olmaktan başka büyük beklentiniz olmasın.

Öyle ''aday'' olarak kimsenin karşısına da dikilmeyin.

Fazla bilgiç bilgiç ortaya atılıp dikkat çekmeyin.

Parti içinde muhalif oldunuz mu yandınız, parti üye sayısı kadar ispiyoncu devreye girer anında.

Oklar üstünüze bir bir gelir.

Ya üstünüz çizilir, ya disiplin kuruluna sevk edilir, partiden saf dışı edilirsiniz.

Parti içinde, her partide tek adam var mıdır?

Vardır(!)

Ancak ilginç bir şekilde herkes kendini tek adam olarak görebilir,

hesaplar da buna göre yapılır:

"''O'' giderse yerine ben, neden olmasın?" gibi serabik fantazyalar kurulmaz da değildir.

Yani bu durumda herkes bir tür kendine çalışır.

Delegeleri seçiliyor gibi gösterseler de aslında o da bir nevi atamadır.

Yukarıdan aşağıya tipik bir ''politbüro'' misali.

Bu nedenle, partilerin içinde muhalefet var gibi görünse de muhalefeti de baştaki yönetir.(Tek tek bilir muhalif isimleri...)

Adı: ''Demokrasi var partimizde'' dedirtmek içindir.

Türkiye''de partilere bir bakın lütfen...

Üç dönem seçilme mantığı genel başkanları bağlıyor mu?

Hayır(!)

Totaliter rejimlerde olduğu gibi, gitmek istemezlerse asla o koltuktan. Demokratik seçimle delegelerin oylarını alarak kimse yerinden gitmez.

Ben eski evimizin apartman yönetiminden biliyorum.

40 dairelik sitede 25 senedir yönetici aynı.

Önce karşısına çok rakip çıktı, ben dahil.(Şaka tabii...)

Ancak apartman sorumlusunu işe ''o'' aldığı ve önerdiği için sanırım; apartman sorumlusu, sanki kendi seçilecek gibi, pazar günü alttaki boş depoda, rutubet kokuları altında toplantıya katılmak istemeyenlerin kapılarını tek tek çalarak imzalarını aldı.

Not: "Ben 14. Dairede oturan bilmem kim, falan filan, hür ifademle baskı altında kalmadan imzamı atıyorum.

Yönetimimizden memnunum, devam etmesi için ahan da şuraya imzamı koydum.

Arz ederim efenim."

Böyle böyle daha da karşısına rakip çıkmadı.

Tek aday...

Tek adam...

Hep kolay kazandı. Lakin karşısına ciddi biri ve grup çıkmadı.

Apartman sorumlusu deyip de geçmeyin ha, sıkı iş birlikçiler.

Tabii o''da kapıya konmaktan korkuyor, napsın.

Türkiye de partiler de tıpkı tipik apartman yöneticisi seçimi gibi.

Rakip yok.

Olsa da dişe dokunur isim yok.

İkinci adam da yetişmiyor ki.

Liderlik vasfında, babında.

Demokratik usullerle seçim yapılmıştır.

Bir ben, kendim olarak yarışarak kazanmış bulunmaktayım.

Delegelerime şükranlarımı sunuyorum.

Kaybeden yoktur, ancak bilinmelidir ki ben kazandım.

İktidar yürüyüşümüz hız kesmeden başlayacaktır.

İktidara yürüyoruz.

"Yaşaaa var oool."

Demokrasi kazandı.

Hayırlara vesile olsun.

Hayırlı olsun.

Öyle tek adam rejimi yok.

Teklik Allah''a mahsus.

İyileştirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme ne yapıp edip döneceğiz.

Demokrasi(!)

Demokles''in Kılıcı, köreldi galiba(!)

Hak...

Hukuk...

Adalet...

Az kaldı, ha gayret dostlarım. Yakındır hürriyet.