Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

Arap kavm-i necip, Türkçülük günah, Türkçe garabet!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Şeb-i Arus töreninde Kuran-ı Kerim’i Türkçe okutmasına tepki gösterdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan…

Göstermezse olmazdı zaten. Kendisine atfedilen “Ümmetin liderliği” sıfatına yakışmazdı zira… Üstelik ümmetin tarihindeki en sıra dışı lider o! Öyle ya; Büyük Ortadoğu Projesi gibi Haçlı-Siyonist ittifakının projelerinde eş başkan olduğunu ilan eden, Yahudi Cesaret Ödülü’ne sahip olan başka bir ümmet liderini yazmadı daha tarih…

Farklı yaklaşımını İBB yönetimine gösterdiği tepkide de gösterdi. Kuran-ı Kerim’i “Türkçe okutma garabetinin” sergilendiğini ifade etti.

Malum, İslamcı zihniyet yıllardır Türklük alerjisine çeşitli perdelemeler yapar. “Türkçe ezan zulmü” söylemi, böyle bir şeydir mesela… Yıllardır Türk insanına kendi ana dilini zulüm diye gösterdiler!

Şimdi de Türkçe’nin “garabet” olduğunu öğrendik. Yani yadırganacak bir yönü varmış Türkçe’nin. Buradan çıkan sonuç şudur; bizim İslamcılarımız hakikaten “yerli ve milli” bir ekoldeler.

“Nasıl yani” demeyin!  Gidin bakın, bir Arap ülkesinde Arap düşmanı bir din adamı, Arap düşmanı bir dindar bulamazsınız. Hepsi Arap milliyetçisidir…

Yahudilerde de aynı durum geçerli, Hristiyan milletlerde de!  Rum, Yunan, İngiliz, Alman, Ermeni, Fransız, İtalyan, Sırp, hiç fark etmez…

İşte durum böyle olunca, bizim İslamcılarımız kendi milletine duyduğu alerji ile ‘yerli ve milli’ bir model koyuyorlar ortaya… Bu açıdan İslam anlayışları da farklı; Araplar kavm-i necip, Türkçülük ise günah!

Ve en son Türkçe’ye yaklaşımlarında gördük farklarını! Kuran’ı kürtçe olarak bastıranlar, Türkçe Kuran’a “garabet” diyorlar.

Oysa Cumhurbaşkanlığı, cumhuriyetin, değer ve kazanımlarının temsil edildiği en yüce ulusal makamdır… Ne yazık ki bu değerlere şimdi en yüksek makamdan mesafe koyuluyor!

Diyeceğim o ki; lisanımızın sorunu, insanımızın sorunudur. Çünkü Türkçe lisanı ile sorunu olanın, Türk insanı ile sorunu vardır. 

Yıllar önce bir dergideki yazımda dediğim gibi;

“Türkçe, Türk milliyetçiliğinin ve onun ülkülerinin yüzölçümüdür. Türk ruhunun ve ufkunun derinliğidir. Nice diyarlardan gelen Türk nefesidir, Türk’ün ülkülerine geçmişten yön ve güç veren hafızadır. Adriya’dan Çin Seddi’ne Türk’ün yıkılamayan son imparatorluğudur…”

O imparatorluğu yıktırmayacağız…

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları