Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında İYİ Parti lideri Meral Akşener'e yönelik provokasyonla ilgili "Gelin Hanım'a Rize'de güzel bir ders verildi. Dua et ki ileriye gitmeden bir ders verdiler. Daha neler olacak neler" dedi…
Böylelikle bir muhalefet lideri aleni hedef gösterilmiş olmuyor mu?
Muhalefet liderleri bile linç ediliyor; fiziki saldırıya uğruyorlar. Ve "dua edin bunlar daha iyi günleriniz" deniyor...
Erdoğan, Akşener'e yönelik sözlerinden önce de şunları söyledi:
"Ülkemiz, tarihinin her döneminde uluslararası operasyonlara maruz kalmıştı. Bugün de aynı durumun devam ettiğini anlamak için öyle çok derin analizlere ihtiyaç yoktur.
Bu defa da ülkemizi, suç örgütleri üzerinden hem içeride, hem uluslararası alanda kıskaca almak ve bundan siyasi sonuçlar üretmek peşindeler.
Türkiye'de sosyal kaos denemeleriyle, terör örgütleriyle, darbe girişimleriyle, ekonomik tuzaklarla başarılamayan değişimin, siyasete müdahaleyle yapılacağını söyleyenler olduğunu hepiniz biliyorsunuz."
İyi de, yukarıda Akşener hakkında söylenen sözler, Türkiye'de kaos denemesi yapmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüyor mu?
Öyle ya, doğrudan sokak adres gösterildi.
Şimdi birisi bu sözlerden cesaret alıp, durumdan vazife çıkararak muhalif siyasilerinden birine bir saldırıda bulunsa ne olacak? Türkiye'de kaosun kapısı açılmış olmayacak mı?
Akşener hakkında söylenen bu sözlerin milyonların gözü önünde "Vur" emri çıkarmakla eşdeğer değil midir? Bu niyetle söylenmedi elbet ama buraya çok rahat evrilebilecek bir hassasiyetteydi ifadeler…
Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit, gergin bir ortamda kıyasıya rekabetle siyaset yapmışlardı. Demirel, Ecevit'in suikasta uğrayacağını öğrenince onu mektupla uyarmıştı.
Siyasiler için tehlike yaratacak bir durum varsa bunun geçmişte olduğu gibi hep birlikte aşılması gerekirken, bizzat rakiplerin hedef alınmabı bizce yanlış bir tutumdur…
Öyleyse muhalefeti kim koruyacak?
Madalyonun diğer yüzüne gelince; bu sözlerin sahibini neden yadırgayalım ki? Siyasi üslubunu en az 20 senedir izliyoruz, görüyoruz, biliyoruz...
