Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

AKP kullanışlı olan HDP'yi kapatır mı?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş için ilginç bir çıkışta bulundu.

Demirtaş'tan hem terörist olarak bahsetti hem de suçlu olup olmadığının teyidi ile ilgili, "2021'de bu iş bitirilmeli" dedi. Yani dava sonuçlandırılmalı çağrısı yaparak, Demirtaş'ın tahliyesine göz kırptı. Bunu da 'HDP kapatılmalı' diyerek perdeledi...

Bahçeli'nin 'ezber bozan' bu çıkışlarına alışığız.

Öyle ya... Ahmet Türk'ün cezaevinden çıkmasının ve tekrar belediye başkanı seçilmesinin önünü açan, bebek katilinin avukatlarıyla yaptığı görüşmeye "Bu bir talep meselesidir" diyen ve İstanbul seçimi öncesi gönderdiği mektuba adeta sahip çıkarcasına bir yaklaşımda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ydi...

Bahçeli, Demirtaş ve Osman Kavala için yaptığı çıkışın yargı reformunun önceliği olması gerektiğini de belirtti.

Hatırlatayım, geçtiğimiz günlerdeki "Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?" başlıklı yazımda, "AKP, değişim algısı yaratacak adımlara hazırlanıyor ve bu adımlar atılırken MHP'nin sessiz kalması öngörülüyor..." demiştim.

Anlaşılan o ki, iktidar reform pozu vereceği adımları atarken tamamen sessiz kalmayacak MHP. Perdeleme yöntemiyle destek çıkışları yapılacak...

İktidara verilen desteğin, MHP'nin siyasal İslamcılığın üssü haline getirilmesinin beka ambalajına sarılması gibi!

Peki işin perdeleme kısmından bağımsız düşünerek değerlendirelim; iktidar HDP'yi kapattırır mı? Kapattırmaz, kapattıramaz!

Çünkü HDP, çözüm ortaklığı bitmiş olmasına rağmen AKP iktidarı tarafından başka amaçlarla kullanılıyor.

HDP, AKP'ye karşı zaman zaman ciddi ivme kazanan ve son yerel seçimlerden bu tarafa da çok yüksek bir seviyeye çıkan toplumsal muhalefetin etki alanını daraltıyor...

İktidarın yanlışlarını, başarısızlıklarını, sicilini topluma unutturmak ve alternatif olarak karşılık bulabilecek partileri şeytanlaştırmakta bir maşa gibi kullanılıyor...

Elbette HDP'nin varlığı, sadece bu amaca hapsedilmedi.

Biraz yakın geçmişe uzanalım; HDP kurulduğunda o dönemin AKP'deki en önemli isimlerinden ve açılımın mimarlarından Beşir Atalay, ''MİT ve Öcalan'ın baş başa verip kurduğu güzel bir proje'' demişti.

Erdoğan ise Ekim 2013'teki HDP'nin kuruluş kongresine tebrik mesajı göndermişti.

HDP'nin kurulduktan sonra 'Türkiye partisi' iddiasıyla pazarlanması, Beşir Atalay'ın "güzel proje" demesinin altında yatanı da gösteriyordu.

Proje şuydu; HDP, kendinden önceki PKK'nın siyasi uzantılarının aksine marjinal çizgiden uzak bir görüntü sergileyecek ve sözde Kürt Sorunu'nun çözümünde AKP'nin İmralı ve Kandil'den ziyade muhatabının HDP olduğu algısı kamuoyunun zihnine yerleştirilecekti.

Böylelikle çözüm süreci ile güneydoğuda oluşturulan koridora özerklik verilmesi şirinleştirecekti...

HDP, 7 Haziran 2015 seçimlerine kadar Türkiye partisi rolünü oynamaya çalıştı. Ancak çözüm sürecinin AKP'ye ciddi oranda oy kaybettireceği anlaşılınca, hem Erdoğan hem de Ahmet Davutoğlu, çok radikal bir manevrayla 7 Haziran seçimlerinde HDP'yi hedef almaya ve CHP ile o dönem AKP'ye muhalif noktada duran MHP'yi HDP ile aynı safta göstermeye başladı.

Oysa AKP ve HDP'nin Dolmabahçe Mutabakatı, 7 Haziran'dan sadece dört ay önce, Şubat 2015 tarihinde gerçekleşmişti.

7 Haziran'da AKP'nin tek başına iktidardan düşmesi, şartları değiştirdi ve HDP'ye o bahsettiğim misyon yüklendi; AKP'ye karşı toplumsal muhalefetin etki alanını daraltmak!

Şimdi düşünelim; AKP böylesine kullanışlı olan, el altından da görüştüğü HDP'yi kapatır mı? Üstelik oylarının eridiği bir dönemde muhalefete karşı kullandığı etkili bir silahtan vazgeçmek pahasına?

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları