Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

AKP kulislerini saran İYİ Parti endişesi!

Rahmetli Süleyman Süleyman Demirel'in, "Havalar soğuyunca siyaset ısınır, havalar ısınınca siyaset soğur" sözünün demode kaldığı günleri yaşıyoruz. CHP'li Muharrem İnce'nin yeni parti kuracağı iddiaları ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e Cumhur İttifakı'nın yaptığı çağrı, siyasetin iklimini de sıcak havalarla uyumlu hale getirdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Akşener'e yaptığı "Evine dön" çağrısının izaha muhtaç olduğunu daha önce belirtmiştim. Söz konusu çağrı, bir açıdan bakıldığında MHP'ye ya da Cumhur İttifakı'na çağrıyı andırıyor. Ancak Bahçeli'nin ifadeleri bir bütün olarak ele aldığında, Akşener'e "Siyaseti bırak, Üsküdar'daki evine dön" denildiği ortada.

"Bahçeli'den MHP milletvekillerine 'Evinde kal' hamlesi" başlıklı yazımda, aktardığım gibi;

Kendi seçim bölgelerinde AKP ile sorunlar yaşayan ve Cemal Enginyurt vakasından sonra ihraç korkusu ile sessizleşen ve moralsiz olan bazı MHP milletvekillerinde yeniden aday gösterilmeme ya da gösterilseler de tekrar seçilememe düşüncesi hâkim. Bu düşünce İYİ Parti'ye ılımlı bir bakış ortaya çıkarmış.

Bahçeli ise, Akşener'e yaptığı çağrı ile aklının bir köşesine İYİ Parti'de siyaset yapma seçeneği beliren milletvekillerinde bir kafa karışıklığı yaratmayı amaçladı. Bunlar MHP'li kaynakların aktardığı bilgiler…

Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Bahçeli'nin çağrısını değerlendirme ile iş döndü dolaştı, İYİ Parti'nin Cumhur İttifakı'na daveti oldu. Erdoğan, Bahçeli'nin açıklamalarına adeta format attı. Peki Erdoğan neden böyle bir hamlede bulundu?

Bu köşenin müdavimleri ve Yeniçağ'daki özel haberlerimi takip edenler hatırlayacaklardır; 2019 Aralık ayından beri Saray ve AKP Genel Merkezi'nin Cumhur İttifakı'na bir üçüncü partinin eklenmesi yönünde formüller aradığını aktarıyorum.

Bu arayışı gündeme getirmemin akabindeki günlerde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bir açıklamasında, Cumhur İttifakı'nın güçlü bir şekilde sürdüğünü belirtirken, "Yarın bu ittifaka katılmak için başka şartlar oluşabilir" ifadesini kullanmıştı.

Kalın'ın bu açıklamasında olduğu gibi, Erdoğan'ın da Bahçeli'nin çağrısına farklı şekilde istikamet vermesinin altında iktidarın bir süredir üzerinde düşündüğü Cumhur İttifakı'nı genişletme formülü yatıyor.

Oylarını yeniden yüzde 45-50 bandına çıkarmak için yerel seçimlerden bu tarafa iktidar cephesinin üzerinde düşündüğü formüllerden sadece biri bu.  Oluşturulan formüllere yönelik bir süredir nabız yoklamaları yapılıyor. Bu yönde siyasette gündem oluşturulmaya çalışıyor.

Cumhur İttifakı'na üçüncü bir ortağın katılmasına soğuk bakan, hatta Erdoğan'ın Türkiye İttifakı çıkışına açık açık tavır koyan Bahçeli'nin Akşener'e "evine dön" demesi, iktidarın istediği istikamete bu sebeple sokuldu. Parlamenter sisteme dönüşü savunan Gelecek Partisi ile DEVA Partisi ile ittifaka Millet İttifakı'nın sıcak bakması da cabası…

Çağrısı kendi söylediği çizgiden çıkan Bahçeli bu duruma ne diyecek, göreceğiz. Ancak AKP kulislerinde ciddi anlamda İYİ Parti tedirginliği yaşanıyor. Tedirginliğin sebebi ise, Erdoğan'ın İYİ Parti için "yerli ve milli" demesi.

İktidar kulislerinde Erdoğan'ın bu çıkışının Cumhur İttifakı'na katılmaması durumunda İYİ Parti'yi kararsız seçmen için bir adres yapabileceği endişesi hâkim.  Kararsız seçmenin iktidar değişimini gerçekleştirebilecek orana ulaşması ve büyük çoğunluğunun da AKP seçmeninden oluştuğu gerçeği de bu, tedirginliği artırıyor…

İYİ Parti'nin Millet İttifakı'nda olması, AKP-MHP cephesinin CHP'nin HDP ile birlikte olduğu yönünde oluşturulmaya çalışılan algısının yerleşmesini önlüyor. MHP ile ittifakına rağmen karşısında İYİ Parti gibi milliyetçi bir muhalefetin olması, AKP için oylarının eridiği bir süreçte bir başka handikap…     

Onun için Saray'daki hesap şu; CHP'nin HDP ile ittifaka itilmesi ve İYİ Parti'nin de Cumhur İttifakı'na geçerek MHP'nin misyonuna ortak olması. Yani İYİ Parti'ye AKP'yi iktidarda tutma misyonu biçiliyor! Ancak mevcut konjonktürde, İYİ Parti'yi var eden ve özgül ağırlığını oluşturan sosyolojik karşılığı, AKP iktidarının karşısında konumladığı takdirde var.

Diğer yandan, mevcut MHP yönetiminin varlığı da AKP ile ittifaka endeksli. İYİ Parti'nin böyle bir ihtiyacı yok. Diyeceğim o ki, cumhuriyet tarihinin en baskıcı döneminde kurulduktan iki sene sonra siyasetin kilit partisi haline gelmek bir başarıdır. Ancak, her ne kadar böyle bir eğilimi olmasa da, İYİ Parti'nin Cumhur İttifakı'na geçmesi ise, siyasi bir intihar olur…

 

 

 

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları