Abartmayın gerçekçi olun
Sinirlerim bullak allak oldu yemin ederim.
O kadar allak bullak oldum ki "Allak bullak" tanımlamasını bile "Bullak allak" diye yazıyorum artık.
Çıkmış muhalif vatandaşın biri "Eskiden elliyi beş yüz yapardık, şimdi ara ki bulasın!" diyerek sözde eleştiriyor.
Densiz!
Nedir bu kadar çoğaltma isteği?
Beş yüz yapınca ne olacak?
Bir yüz neyine yetmiyor?
Bilenler bilir, Çakal Carlos diye biri vardı.
Onun için "Binbir surat" derlerdi.
Sürekli olarak kılık değiştirir, saçını, bıyığını değişik şekillere sokardı polise yakalanmamak için.
Bunu söyleyen vatandaşın bir yüzü neyine yetmiyor da, beş yüz istiyor?
Bu ne yüzsüzlük!
Kaldı ki ben sayılara, rakamlara saygılı bir insanım.
Ben ne yaptım?
Elliyi beş yüz yapacağıma beş yüzü elli yaptım.
Bakın; 50 ve 500...
50''yi 500 yapınca ne olur?
Köşesinde sakin sakin, mal gibi oturan bir başka 0''ı rahatsız etmiş oluruz.
Oysa ben, 500''ü 50 yaparak o 500''deki bir tane 0''ı özgürlüğüne kavuşturdum.
Sakın bana "Dişimizden, tırnağımızdan artırıyorduk" masalları anlatmaya kalkmayın.
Mahallemizin hem berber hem de dişçisi olan sevgili arkadaşım Muittin''e sordum, "Yok öyle bir şey" dedi.
Diş tedavisi için dişçiye giden kaçımız, tornavida ve kerpetenle çekilen dişimizi alıp da kolye yaptık? Hiçbirimiz!
Kaçımız kestiği el veya ayak tırnaklarını bir poşete koyup biriktirdi ve arkadaşlarının düğünlerinde gelinle damadın başından aşağı konfeti olarak döktü? Hiçbirimiz!
Demek o ki, abartmayın ve kendinize gerçekçi, dönemine uygun hedefler koyun.
Mesela ben 500''ü 50''mi yaptım, siz de beni eleştireceğinize o 50''yi 5 veya 0 yapın!