Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ömer Erbıyık

Ömer Erbıyık

Baktığım Yerden

30 Ağustos kutlamalarını yasaklamak

30 Ağustos, Türk Milleti'nin canları pahasına kazandığı  "Özgürlük ve var oluş destanıdır."

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde başlatılan,

Atatürk ve silah arkadaşlarının yedi düvele meydan okuyarak kazandıkları,

Büyük Taarruz sonunda da düşmanın İzmir'de denize dökülmesi ile sonuçlanan şanlı zaferdir.

Milli bayramlar ise milli duyguların kabardığı işte bu günlerdir.

***

Millet ve devlet olarak, varlığımızı borçlu olduğumuz zaferlerin yıldönümünü kutlamak, dolayısıyla "30 Ağustos kahramanlarına 30 Ağustos'ta  dua etmek, bizlerin görevi olmalıdır."

***

Önce bir yıl öncesine yani 2019 yılının temmuz ayına bir gidelim.

İktidarın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı'nın;

''30 Ağustos halkın genelini ilgilendiren bir bayram değil" ifadesinin basına da yansıdığı o günleri  bir hatırlayalım.

Evet bu ifade talihsiz bir ifade idi.

Şimdi konumuza devam edelim.

***

İçişleri Bakanı'nın 30 Ağustos Büyük Zaferi yıldönümüne ilişkin, Koronavirüs hastalığı (COVID-19) salgını bahanesiyle 19.08.2020 tarihinde yayımladığı 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinliklerinin ülkemiz çapında yasaklanma genelgesi hiç de şık olmamıştır.

***

"Malazgirt etkinliklerini iptal etmeyip  30 Ağustos etkinliklerini iptal etmek."

Olacak iş değil.

Her ikisi de kutlansın. Nedir bu 30 Ağustos yasağı?

Eğer virüs salgını gerekçesi ile bir etkinlik iptal ediliyorsa bütün etkinliklerin de iptal edilmesi gerekmez mi?

Akıl bunu gerektirmez mi?

***

Bu iktidarın daha önceden de olduğu gibi milli bayramlarımıza karşı takındığı karşıt tavrını, engelleme ve yasaklamalarını şimdiye kadar defalarca görmüştük. İnanın bu uygulamalar birlik ve beraberliğimize zarar vermektedir.

***

30 Ağustos gibi önemli bir günün kutlanmasını yasaklamak veya kısıtlamak  Türk milletinin Atatürk önderliğindeki milli mücadelesini milletimizin, özellikle de gençlerin zihinlerinden silmeye çalışmaktan başka bir şey olabilir mi?

***

Evet 15 Temmuz 2020 tarihinde kutlamalar yapılırken "Pandemi" yok muydu?

24 Temmuz 2020 tarihinde Ayasofya'yı ibadete açarak "huzursuz muhafazakarları" mutlu etmeye çalışmak için yüzbinlerin bir araya gelmesini sağlarken "Pandemi" yok muydu?

Üniversite sınavını "endişe etmeyin!" diyerek 27-28 Haziran 2020 tarihinde milyonlarca öğrenciyi kapalı sınıflara sokarak yaparken  "Pandemi" yok muydu?

Plajlar açılıp milyonlarca vatandaşımızın dip dibe güneşlenmesine sebep olunurken, AVM'leri açarken, pazar yerlerindeki sıkış tepiş alışverişe müsade ederken "Pandemi" yok muydu?

Şehirlerarası otobüs ve de uçak seferleri serbest bırakılarak  yan yana seyahate müsaade edilirken, düğünler serbest bırakılıp el ele halaylar ekilirken "Pandami" yok muydu?

Vs.vs.vs.

Ama 30 Ağustos kutlamalarına gelince "Pandemi var. YASAK."

Lütfen kimse bu milletin aklıyla alay etmesin.

Bu ayrımcılık ve çifte standartlık bu ülkeye asla yarar getirmez efendiler.

***

Sahi yetkililer;

"Her şey kontrol altında, pandemiyi yendik, dünyaya örnek olduk." diyerek, hayatın normale döndüğünü ilan etmemişler miydi?

Peki bu yasak niye?

***

Lozan'ın bu seneki yıl dönümünde yaşandığı gibi  bu yılki 30 Ağustos'ta da Anıtkabir'de, şu veya bu gerekçeler bahane edilerek ziyarete kapatma girişimi  yaşanırsa hiç  şaşırmam derim.

***

Muhafazakar kesim sorgulayan ,eleştiren, tartışan toplum ,akılcı, bilimsel, laik bir sistem istemese de, cumhuriyet değerleri ile mücadele etseler de ,

İleri gelenleri milli bayramları kutlamamak için "milli bayram günleri hastalanıp"  kutlamalara katılmasalar da bu ülkenin kurucularına minnet borcu olan onlarca milyonun olduğunu kimse akıldan çıkarmasın.

***

Bazı kesimlerin ülkemizdeki Cumhuriyet ve laiklik karşıtlığı, icraatlarından bellidir.

Bu durum da başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin ekmeğine yağ sürmektedir.

"Herkes farklı düşünce taşıyabilir.

Ancak ortak paydamız vatanımız ve milletimiz olmalıdır."

Unutmayınız ki laik düzen Türkiye'nin geleceğinin garantisidir.

***

Bunun içindir ki 29 Ekimler, 23 Nisanlar,

19 Mayıslar, 30 Ağustos'lar çok önemlidir.

Bu bayramlar bizim varlık nedenimizdir.

Bu günler milletimizi millet yapan değerlerdir.

Bu değerleri kaybedersek ülkemizi kaybederiz.

***

Evet Atatürk'ün önderliğindeki kurtuluş mücadelesi öyle kolay olmadı.

22 gün 22 gece süren Sakarya Meydan Muharebesi'nde Sakarya nehri kıpkırmızı aktı.

57 İslam ülkesi içerisinde bir farklılığımız varsa o da Atatürk ve silah arkadaşları sayesindedir.

"Bunun altını çizelim." derim.

***

İstanbul'un Fethi'ni kutlayanlar neden 4 yıl 10 ay 23 gün düşman çizmesi ile çiğnenen İstanbul'un  düşmandan kurtarıldığı 06 Ekim 1923 gününü,

Atatürk'ün bizzat idaresinde bulunduğu Büyük Taarruzun zaferle sonuçlandığı 30 Ağustos 1922 günü ve  diğer milli bayramlarımızı kutlamak istemezler?

***

Kurtuluş mücadelesi başta "Yunanlılar" olarak emperyalist güçlere karşı kazanılmış bir zaferdir.

Malum kesimin neredeyse taptığı kişi "Keşke Yunan Galip Gelseydi" diyen Atatürk ve cumhuriyet düşmanı fesli değil miydi?

***

Cumhuriyetimiz, acilen "fabrika ayarlarına" dönülmediği sürece Ortadoğu'nun kan, savaş, yoksulluk, adaletsizlik ve cehalet batağına hızla sürüklenecektir.

Atatürk'ün yolundan sapanlar,

Demokratik ve laik olmayan,

cemaatlerin batağına saplanmış milletlerin  Ortadoğu'da bugün yaşadıklarını canlı örnekleriyle  görmezler mi?

***

Sonuç olarak;

"Türkiye Kemalizmden vaz geçmelidir."

diyen bir ABD'nin olduğunu hiç kimse akıldan çıkarmasın.

Çünkü ABD ,Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP) gerçekleştirme gayreti içerisindedir.

Kemalimden vaz geçmek demek; "Cumhuriyetten, Laik düzenden, Demokrasiden vaz geçmek demektir."

Saydığımız bütün bu unsurların yok olması  halinde ülkemiz, emperyalist ülkelerden emir alan bugünkü güçsüz Ortadoğu ülkelerinin haline döner.

***

Milli bayramları yasaklayabilirler.

Ancak Milli Bayramlarını kutlamayan milletler dini bayramlarını kutlayacak vatan da bulamazlar.

Bunu hepimiz aklımıza yazalım.

***

Milli olmak, milleti millet yapan, bağımsızlık mücadelesini verenlere sahip çıkmakla olur.

O milletin "Kurucu iradesine" sahip çıkmakla olur.

Kısacası Milli olmak ,Atatürk'e ve silah arkadaşlarına sahip çıkarak olur.

***

30 Ağustos kutlamaları ve de diğer milli bayram kutlamaları hangi gerekçeler ileri sürülerek yasaklansa da  "Özde Milletin kalbinden ne Atatürk ne de cumhuriyet sevdası" asla silinemeyecektir.

 

Milli bayram karşıtlığı davranıldıkça, bu milletin yüreğimizdeki Atatürk sevgisinin daha da arttığı, daha da pekiştiği açık olarak görülmektedir.

***

Büyük Önder Atatürk'ün şu ifadesini hiç kimse aklından çıkarmasın;

"Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ilelebet payidar kalacaktır."

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları