12 yıl önce düşen Isparta uçağı ile ilgili flaş iddia!

12 yıl önce düşen Isparta uçağı ile ilgili flaş iddia!
Prof. Dr. Saleh Sultansoy, 12 yıl önce 57 kişinin hayatını kaybettiği düşen Isparta uçağı ile ilgili bir iddiada bulundu.

Prof. Dr. Saleh Sultansoy, 30 Kasım 2007 tarihinde İstanbul-Isparta seferini yapan yolcu uçağının düşmesiyle ilgili bir iddiada bulundu. 57 kişinin içinde bulunduğu uçağın yüzde 99 oranla düşürüldüğünü söyledi.

Uçakta yaşamını yitiren yolcular arasında, Türkiye’de toryum, Türk Hızlandırıcı Projesi, Bilim Kenti ve CERN süreciyle ilgili önemli çalışmaları olan Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Engin Arık ile araştırma görevlisi Özgen Berkol Doğan, yüksek lisans öğrencisi Engin Abat ile Doğuş Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, Doç. Dr. İskender Hikmet ve araştırma görevlisi Mustafa Fidan da hayatını kaybetti.

Pilotaj hatası olduğu öne sürülen kazayla ilgili yaklaşık 12 yıl geride kalırken, Prof. Dr. Saleh Sultansoy, 1991’de tanıştığı ve sonraki dönemde birçok projede birlikte çalıştığı Prof. Dr. Engin Arık ve beraberindeki bilim insanlarının da hayatını kaybettiği uçağın, yüzde 99 oranla düşürüldüğünü iddia etti.

UÇAK DÜŞMESEYDİ TÜRKİYE BUGÜN...

Bu olayın bir kaza olmadığını öne süren Prof. Dr. Saleh Sultansoy, “Prof. Dr. Engin Arık bir bilim şehididir. Yüzde 99 olasılıkla uçak düşürüldü. Engin Hanım kendisini Türkiye’nin kalkınmasına feda eden bir bilim insanımızdı. O uçak düşürülmeseydi, Türkiye bugün CERN’de asil üye olurdu. Türkiye toryum yarışında dünyada liderler arasında olurdu. Türk Hızlandırıcı Kompleksi ve Türk Bilim Kenti kurulurdu. Bu tür projeler Japonya’nın kalkınmasında kritik rol oynamıştı” diye konuştu.

YANLIŞ BİLGİLER GELMİŞ

Uçak düştükten birkaç gün sonra da bu iddialarını dile getirdiğini belirten Prof. Dr. Saleh Sultansoy, “İrtifa ile oynama vardı. 2- 3 saat içinde bir oynama var ve uydulardan gelen sistemden bizim bölgeye yanlış bilgiler gelmiş. Yani 500 metre civarında fark var. 500 metre fark, tam da dağa vurmak için yeterli. Bu konuda 1- 2 kanaldan bilgi geldi. Bana söyleyen uzmanlara, ‘Çıkın televizyona söyleyin’ dedim, ama o riski almadılar. Başka yöntemler de olabilir, ama büyük olasılıkla bu yöntemle yapmışlar bu işi” dedi.

KRİTİK BİR YILDI

Bunu yapabilecek güçteki devletlerin belli olduğunu belirten Prof. Dr. Sultansoy, “Hangisinin yaptığını bilmiyoruz, tabi ama kimin yararına geldiyse o yapmıştır. 2007, Türk Hızlandırıcı Kompleksi, CERN ve toryum çalışmalarımız açısından kritik bir yıldı. O dönem ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildim, Gazi Üniversitesi’nde sözleşmeli çalışıyordum. Sözleşmemim uzatılması engellendi ve mahkeme kararlarına rağmen sözleşmem uzatılmadı, 8 ay işsiz kaldım” diye konuştu.

YÜZDE 99 OLASILIKLA KAZA DEĞİL

Kazanın dışında başka konular olduğunu da aktaran Prof. Dr. Sultansoy, şöyle konuştu: “Türk Hızlandırıcı Kompleksinin ön aşaması olan eğitim tesisinde teknolojinin yanlış seçilmesi gibi birçok şey üst üste geldi ve bunlara bakınca yüzde 99 olasılıkla kaza değil diye düşünüyorum. Bugün ‘maddenin kudret-i zerriyesi’ en ileri düzeyde CERN’de araştırılıyor. Bu araştırmaları bizim coğrafyada da yapabilmemiz için Türk Hızlandırıcı Kompleksini en kısa zamanda kurmalıyız. Mehmet Akif’in de dediği gibi maddenin kudret-i zerriyesinden enerji üretimimizde faydalanmak için yerli, milli ve yeşil enerji kaynağımız olan toryuma yönelmeliyiz.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar