Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Fatih Ergin

Fatih Ergin

25. SAAT

"100 Yıllık Parantezi"  Yeni Anayasa ile mi kapatacaklar?

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa çıkışının hemen ardından 1921 Anayasası gündeme getirildi...

İlk önce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "1921 Anayasası'nın Türkiye'de yaşayan herkesin, her düşüncenin, her inancın, her anlayışın yansıdığı bir toplumsal sözleşme metni olduğunu" vurguladı ve "Cumhuriyeti, 1921 Anayasası'nın ruhuyla taçlandıracağız"  diyerek konuyu gündeme taşıdı...

Gül'ün bu ifadelerinden birkaç gün önce ise; HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, "Güçlü parlamento, güçlü denetim sistemi ve yerel demokrasi öneriyoruz. Tam da bu temel ilkelerin yer aldığı 1921 Anayasası bu konuda ilham kaynağı olarak değerlendirilebilir." demişti...

Mithat Sancar 2020'nin 23 Nisan özel oturumunda ise TBMM kürsüsünden şöyle demişti; "1921 Anayasası ile yetkilerinin büyük bir bölümünü yerel yönetimlere devrediyor. O sistemin merkezinde muhtariyet, yani özerklik var ve bu özerkliğin nasıl yönetileceğini de ayrıca, ayrıntılı olarak düzenliyor. Rıza ve birlik istiyorsanız, çeşitliliği kabul edeceksiniz, müzakereyi kabul edeceksiniz. 1923'ün 100. yılına bu şekilde varırsak, Cumhuriyet'ten geriye de fazla bir şey kalmayacaktır."

HDP'nin 1921 anayasasında ısrarcı olmasının sebebi hakkında ODA TV'den Müyesser Yıldız, İmralı'daki terörist başını işaret edip Öcalan'ın 2013'teki şu sözlerini hatırlatıyor;

"1921 Anayasası o dönemin ilerici bir anayasası olup, Cumhuriyeti kuran anayasadır. Biz bu anayasanın bugün tekrar uygulanmasını istiyoruz. Üniter devlete ve cumhuriyete bir diyeceğim yok. Sadece Türk ulusunun, Türkler, Kürtler ve diğer kültürler olarak demokratik tarzda yeniden örgütlenmesini istiyoruz."

Yıldız geçmişte AKP'den bazı isimlerin de 1921 Anayasasına vurgu yapmasını hatırlatarak bu tabloyu AKP iktidarının Öcalan ve HDP'ye selamı olarak yorumluyor...

İktidara yakın Abdülkadir Selvi ise, Hürriyet'teki Erdoğan'a atıfla yazdığı yazısında "Yeniden kuruluş Anayasası" tanımı yaptı. Yeni anayasayla ilgili olarak işaret edilen 2023'ün, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı olduğunu hatırlatan Selvi, "Erdoğan, Cumhuriyet'in yüzüncü yılında, 'yeniden kuruluş anayasası' hazırlamayı öneriyor. O nedenle yeni anayasa, ruhu, felsefesi ve adıyla, 'yeniden kuruluş anayasası' olarak tanımlanıyor" dedi.

Selvi'nin ardından ise, AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan da anayasa hamlesinin perde arkasını yansıtan bir açıklama yaptı. Özkan "Bu anayasanın ismi 'Yeniden Kuruluş Anayasası' olacak" dedi.

1921 Anayasasının gündeme getirilmesi, Selvi'nin ve AKP'li Özkan'ın sözleri akla AKP milletvekili ve yöneticilerin, farklı zamanlarda yaptıkları "100 yıllık parantez" çıkışlarını hatırlatıyor ve akıllara "100 yıllık parantezi yeni anayasa ile mi kapatacaklar" sorusunu getiriyor.

AKP'li isimlerin "100 yıllık parantez" ile kast ettikleri cumhuriyet olduğuna göre, yeni anayasa, 1923'te kurulan Atatürk Cumhuriyeti'nin sonunu getirmek için mi?

Mesele şu; dinci ve üniter yapısı ortadan kalkmış bir devlet yaratma isteğini 1921 yılındaki Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'na atıf yaparak ambalajlamaya çalışıyorlar. 1921 Anayasası, dönemin koşulları doğrultusunda geçiş amacıyla oluşturulan bir metindir. 1924 yılında esas metin düzenlenmiş ve uygulanmıştır...

AKP-MHP'nin ne yeni anayasa ne de referanduma gitmeye oyları yetmiyor. Üçüncü bir ortağa ihtiyaçları var. Yeni anayasa gündeme geldiğinden beri üçüncü ortak olarak en uygun unsurun HDP olduğunu ilgili yazılarımda vurguluyorum...

AKP ve HDP'nin 1921 Anayasası üzerinde mutabık olmaları, vurgu yapmaları tesadüf değil! Şimdiden ortaklık kurdular bile...

Oysa göz ardı edilen bir gerçek var; Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu gibi karışık ya da her an karıştırılmaya müsait coğrafyaların ortasında yer alıyor Türkiye. Böyle bir coğrafyada, devlet eyaletlere, millet etnisitelere, toplum tarikatlara, cemiyet ise cemaatlere bölünmemelidir!

Aksi takdirde birlik ülküsü olmaz, dirlik sağlanamaz...

Kısacası; laikliğin olmadığı, ulus devlet kimliğinin yok edildiği bir anayasa Türkiye'yi paramparça eder!

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları