Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Ferit Erden BORAY

Ferit Erden BORAY

Tarihe Tek Gözlükle Bakılmaz

Milletlere göre adlandırılan çelişki dışı Kürt ayaklanmaları

Sevgili okurlarım, geçtiğimiz hafta yayımladığım Kürt ayaklanmalarının ikinci bölümünü veriyorum...

Çağımızda hiçbir toplum ırki ve dini saflığa sahip olamaz... Dahası aynı ırktan, aynı dinin insanları bile tek fikirde olamazlar. Hele Türkiye gibi imparatorluk mirasçısı bir toplum asla ırki ve dini ayrımcılık yapamaz, bu düşünülemez...

A- Tarikatçı, Şeriatçı ve Aşiretçiler

18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Koca Ragıp Paşa: "Ehliyetsiz ve liyakatsiz, cahil, mağrur ve haris müesseseleriyle (devlet kurumları) Osmanlı Devleti'nin ülkeyi ayakta tutacak teşkilatı tükenmiştir..." der. -Üç asır sonra günümüzde benzerlikler var mıdır?-

Yöresel kalkışma ya da ayaklanmalar

*             Babanzade ABDÜRRAHMAN PAŞA İsyanı (1806-1812): Bazı tarafgir tarihçilere göre ilk Kürt hareketi.

*             YEZİDİLER Ayaklanması (1833): Aşiretsel.

*             MİR MEHMET İsyanı (1832): Halep'teki tarikatçılar.

*             İkinci BEDİRHAN İsyanı (1831): Sultan II. Mahmut'un başlattığı askerî ve teşkilatçı reform hareketleri.

*             YEZİDİ ŞİR İsyanı (1855): Rusya ile yapılan Kırım savaşlarına tepki için güneyde Osmanlı'yı karıştırma.

*             BİDİRHAN Osman Paşa İsyanı (1877): Cizre ve Medine'deki Arapların unutulmuş halk hareketleri kıvılcımları.

*             Şeyh UBEYDULLAH İsyanı (1880): Osmanlı topraklarında asırlardır dağlık ve çorak alanlardaki küçük köyler ancak 1880'e gelindiğinde kuzeydeki Rusların etkisi ile ilk kez Ermeniler dışındaki halk girişimiydi. (Dinsel açıdan meseleye kolay girilince, öne çıkan Nakşibendi tarikatlarından Şeyh Ubeydullah kullanılmıştır. Rusların ve İngilizlerin para ve silah yardımlarının olduğunu ikaz eden İran Şeyhi Ubeydullah ile anlaşma yapıp kendisinin yeğeni zamanla Osmanlı Ayan Meclisi üyesi yapılmış oldu.)

*             Emir ALİ BEDİRHAN İsyanı (1889): 1831'den beri ilk hareketi başlatan Bedirhan oğulları boş durmamış, öne çıkanlardan Emir Ali Bey ve kardeşi Mithat Bayburt'tan Trabzon'a kadar gizli ya da açık ilk dayanışmaları başlatan olmuşlardı. Hareketin günümüzde doğudaki PKK'nın mağaralarında saklanmasıydı. Ancak Sultan Abdülhamit dönemi, devletin oldukça etkili girişimi sonucu bölgeden ayrılıp Mısır'a kadar kaçtıklarını ancak II. Meşrutiyet döneminde geldiler.

B- Sömürgecilikten emperyalizm etkisiyle isyanlar

Tanzimat'tan beri kapıları açılan Avrupa'ya "Fanatik Batıcı ve Avrupa hayranlığı" tutkusu artık aydınların arasında albeni kazanmaya devam etmekteydi. Üstelik bu kez 1908 tarihiyle beraber "II. Meşrutiyet Anayasası" da çıktı.

İşte 1905'ten 1910'a kadar başkent İstanbul'da kalabalıklaşan aydın ve Avrupa görmüş kişilerin bir kez ekalliyetlerin başlattığı gerilimler:

1-            ARAP öğrencileri (El-İbnü'l Arabi)

2-            RUM öğrencileri (Terakkiperver Rum Kulübü)

3-            KÜRT öğrencileri (Kürt Teali /Hari/ Cemiyeti)

4-            YAHUDİ öğrencileri (Dersaadet Umumi Yahudi Cemiyeti)

5-            ERMENİ öğrencileri (Hınçak-Taşnak ve Elmanak Cemiyetleri)

6-            LAZ öğrencileri (Laz Teamül'ü Milli Cemiyeti)

Artık görülmekteydi ki başkentteki yerleşik veya azınlık Osmanlı aydınları öğrencilerinin gizli/açık böylesi girişimlerine, bu kez doğu ve güneydoğudaki birçok aşiretten yardım ve parasal destekler başladı.

1. Grup: Kürt Milliyetçiliğini savunarak ortaya çıkmış, ancak doğudaki Anadolu halkı ve yakınları sebebiyle Dini Duygular'ın etkisindeydiler.

2. Grup ise aydınlanmada öne çıkan Batılı hayranı ve birebir Avrupa'yı görenlerinin ise ileri tarihler için hayal ve tasarladıkları hedefleri arasında açık biçimde Kürt Devleti ya da Kürdistan ilk kez çıktı.

Nihayet bunlar arasında öne çıkan girişimi Kürt Teali ve Terakki Cemiyeti (2 Ekim 1908) gizli ya da açık, Balkan Harbi'ne kadar devam ettirilmişti. Süleymaniyeli Tevfik, Babanzade İsmail Hakkı, Diyarbakırlı Ahmet Cemil, Seyit Abdülkadir ve Malatyalı Bedri.

* BEDİRHANLILAR ile Halil ve MECO Ağa İsyanı (1912)

Mardin'de bulunan Arapyan Aşireti'nin de destekleriyle başı çeken liderler bir araya gelmişlerdi. Tam da Balkan Harbi sırasında bölgede Osmanlı jandarması bulunmadığı günler bu ayaklanmayı başlatmış oldular.

Bunların ötesinde doğudaki Kürt köylerinin girişimini bahane sayan Kürt aşiret reislerinden Şeyh SELİM ve Sehabettin MİR ALİ isyanı olmuştu.

Evet, I. Dünya Harbi'ne girilirken bütün bunlar rahat biçimde olabilmekteydi. Ancak konu için Gustave Le Bon:

"... Bir millet kendi unsurlarını kökünden değiştiremez, bu güce sahip de değildir. Şiddetli ihtilaller bahasına belki ismi de değişebilir... Fakat esasları ise kısa sürede değiştirilemez..." diyordu, doğrusu da buydu.

Bütün gerçeğiyle anlaşılıyor ki, büyük harple de Ruslar, İngilizler ve Fransızların "Ermeni Taşnak Cemiyeti" desteklerinin yanı sıra bir de doğudaki Kürtçülük konusunu yeni bir yemekmiş gibi masaya yatırmaları başlamıştı.

Özetlenecek olursa, bütün dış etkenlerin öncelik olarak sundukları Azınlık kavramının Kürtler arasında albeni kazandırılmasını sağlamakta gecikmediği açıktı. Bilindiği gibi Mondros Ateşkesiyle baskılanan Osmanlı Devleti'nin yönetimden yoksun olduğu yıllar 1919'dan itibaren, henüz Milliyetçilik ve "Kuvayi Millîye hareketiyle uğraşan Anadolu Türklerinin eksik kalışı doğdu.

İşte bu süreçte ilk kez Çapanoğlu ve Edip Bey'in (13 Haziran 1920) isyanı yaşanmakta gecikmemiş oluyordu.

Bu arada Cemil Çeto gibi gizli dağ unsurları, bugünkü gibi mağaralarda PKK terör hareketinin ilki sayılırdı. Hatta ilk bağımsızlık hareketinin Koçgiri isyanı adıyla (1920) Selçuklulardan beri devam edegelen vatan toprağı da sayılan Hafik, Zara, Suşehri, Refahiye, Kemah, Kangal ve Kurtaçay dağlarında yerleştikleri bilinmekteydi.

Sonuç olarak bakıldığında Osmanlı dönemindeki böylesi doğu isyanlarının, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet ile birlikte, durmak ya da devam etmek gibi zayıflığı görülse de, 12 Nisan 1924'teki Nasturi isyanı doğdu.

 

 

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları