"Ünlü olmaya gelenleri oyunculuk dersine almıyorum"

"Ünlü olmaya gelenleri oyunculuk dersine almıyorum"
Oyuncu Nazan Kesal, "Konservatuvardan mezun, çok yetenekli o kadar çok oyuncu var ki, kimse dönüp bakmıyor. Kamera önü oyunculuk dersi veriyorum ve ünlü olmaya gelenleri oyunculuk dersine almıyorum." dedi.

Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Nazan Kesal, yapımcıların yetenekli oyuncuların peşinde olmadığını belirterek, "Yapımcılar kaşı gözü güzel kızlar, vücut yapmış erkekler peşinde koşuyor. Konservatuvardan mezun, çok yetenekli o kadar çok oyuncu var ki, kimse dönüp bakmıyor. Kamera önü oyunculuk dersi veriyorum ve ünlü olmaya gelenleri oyunculuk dersine almıyorum." dedi.

Kesal, Zeytinburnu Belediyesince gazeteci Bedir Acar yönetiminde düzenlenen "Sanatın Ustaları Konuşuyor" isimli söyleşi programının konuğu oldu.

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki programda konuşan Kesal, Manisa'da küçük bir kasabada büyüdüğünü söyledi.

Kesal, sanata olan ilgisini, "Kendinizi farklı hissediyorsanız, bir de kadınsanız o avuç içi kadar yerde farklılığınız çok net göze çarpıyor. Opera sanatçısı olan iki amcam biraz bana yol gösterdi. Ben oyunculuk yeteneğimi büyüdüğüm kasabada besledim. Kendi bulunduğum alanda kadınların davranışlarına bakardım. Bir de gözlemci ve dışa vurumcu bir çocuktum. Bunları cımbızlayıp evde anneme, halama, komşulara taklit yapardım." sözleriyle anlattı.

"Sinema, tiyatro ve dizi oyunculuğu farklı"

TRT 1'in yeni dizisi "Halka"da rol almaya başlayan oyuncu, şöyle devam etti:

"Tiyatro ile ilk karşılaşmam, ticaret lisesinde coğrafya öğretmeninin bir tiyatro oyununda, 'Karakterin adı Nazan, senin adın da Nazan. Hadi gel sen oyna.' cümlesiyle oldu. Sahneye çıkmanın çok güzel bir duygu olduğunu hissettim. İlk sahne deneyimim çok tarifsiz oldu. Sonra lise bitti ve ticaret lisesinden sonra muhasebeci olmayacağım çok aşikardı. Benim yolum Dokuz Eylül Üniversitesi'yle buluştu. Yetenek de varmış ki 1986'da 300 kişinin başvurduğu sınavdan 15 kişinin arasına girebildim."

Kesal, eğitimin her alanda ve herkes için önemli olduğuna dikkati çekerek, "Tiyatro yapıyorsanız yüzde 100 konservatuvar eğitimi gerekli. Çünkü tiyatro dediğimiz alan çok özel bir alan ve canlı bir performans. Bunun için özel bir kondisyon, farkındalık, akıl ve disiplin gerekiyor. Bunu da gerçekten konservatuvarda ancak öğrenebilirsiniz. Tiyatro dışındaki alanlar için ise o eğitim olmasa da olur gibi geliyor." diye konuştu.

Üniversiteden mezun olup 1991'de İstanbul'a geldikten sonra özel tiyatrolarda görev yaptığına değinen Kesal, sinema, tiyatro ve dizi oyunculuğunda farklılıkların olduğunu dile getirdi.

Nazan Kesal, tiyatro ile sinema ve diziyi aynı anda götürmeye çalıştığını söyleyerek, Yavuz Turgul, Nuri Bilge Ceylan, Zeki Demirkubuz gibi yönetmenlerle çalıştığını aktardı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar