Türkmeneli Dernekler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Beyatlı Türkmenleri yok sayılmasına dair açıklama yaptı.
Beyatlı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Temeli Türkmenler tarafından atılan, onlarca Türkmen âlim, sanatçı yetiştiren, tarih boyunca camii ve medreseler kuran, her eserinde buram buram Türkmen kültürü kokan Gökbörü şehri olarak anılan Erbil şehrinde kamu ve resmi işlemlerde yeni formlar oluşturulmuş ve bu formlarda milliyet hanesinde yalnızca iki şık tanınmış: Arap ve Kürt.
Türkmenleri; Arap veya Kürt olarak seçimini yapmaya zorunda bırakılmaktadırlar. Bu uygulama bize ve Dünyaya Saddam döneminin benzer uygulamasını hatırlatmaktadır.
Bu duruma karşı itiraz eden Türkmenlerin resmi ve kamu kurumlarda herhangi bir işlemleri yapılmamakta, normal günlük müracaatları akamete uğramakta ve sonuçlanmamaktadır. Temel insan haklarına aykırı olan bu dayatma muhtardan polise, asayişten hastaneye, okul işlemleri v.s. bütün alanlara genelleştirilmiş, Arap veya Kürt yazmadığınız takdirde hiçbir işiniz yapılmamaktadır.”
ERBİL’DE YÜZBİNLERCE TÜRKMEN YAŞIYOR
Beyatlı sözlerine şöyle devam etti:
“Oysa ki, Erbil şehrinde yüz binlerce Türkmen vatandaşının yaşadığı tescillidir, on üç Türkmen Okulu, Irak Türkmen Cephesi Erbil Temsilciliği, bir kaç Türkmen siyasi kuruluşu, Türkmen Kardaşlık Ocağı Erbil Şubesi bulunmakta, Türkmen edebiyatçıları, şairleri, sanatçıları yaşamaktadır. Hatta KDP partisinin kurduğu 2-3 kukla Türkmen partisi var. Bölge parlamentosunda beş Türkmen milletvekili ve geçmişte kurulan hükümetler de Türkmenlere bakanlık görevinde olanlar da vardır! KDP’nin şimdiki bölge başbakanı Mesrur Barzani’nin Irak Türkmen Cephesi Erbil Temsilcisi Aydın Maruf’u ziyaret ederek ve yakında kurulacak bölgesel hükümette Türkmenlere de bir bakanlık verilecek sözünü vermiş ve bütün basın bunu yayınlanmıştır!
Ancak çifte uygulama olduğu dikkatlerden kaçmamıştır. Medya ve basın önünde verilen göstermelik sözler gerçeği yansıtmadığı gibi asıl gerçek olan uygulamada gizlice Erbil’den Türkmenleri yok sayma planı açıkça ortaya çıkmıştır. Böylece uzun vadede bütün belgelerde Türkmenlerin Erbil’de olmadığını şimdiden adımını atmış oluyorlar.
1991 de ve 2003 Kerkük’te Tapu ve Nüfus Müdürlüklerinde Türkmenlere ait belgeleri talan edip ve yakılmasının bir uzantısı olduğu ve KDP’nin şovenist yaklaşımı Erbil’den Türkmen isminin temelli silinmesi yönünde apaçık görülmektedir.”
TÜRKİYE SESSİZ Mİ KALACAK?
Yeni seçilen Neçirvan Barzani’ye de seslenen Beyatlı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Umarız bu hatadan döner ve kardeşçe yaşamayı baltalayan ve dinamitleyen bu uygulamadan tez zamanda vaz geçer.
Ayrıca bu konu hakkında Türkiye dışişlerinden de bir söz duymadık. Kendi soydaşlarının yok edilme planına sessiz mi kalınacaklar?
Vatanına, devletine sadık olan Türkmenlere yapılan ırkçı, temel insan haklarını hiçe sayan, asimilasyon amaçlı bu politika, Dünyaya Saddam döneminde Türkmenlere uygulanan benzer politikaları hatırlatmaktadır. Üst üste her gün Türkmenleri yok etme planlarıyla kaşı karşıya kalmaktayız.
Irak Türkleri adına bu zalimce uygulamayı şiddetle protesto eder, Merkezi Bağdat hükümeti, Irak Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu, Türkiye devletinin, Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonunun acilen müdahale etmelerini, Bölge hükümetine baskı yapmaları ve 21. Asırda artık benzeri kalmamış bu gibi uygulamanın kaldırılmasını talep etmekteyiz.”
