Mehmet Uçum Beyoğlu sohbetlerine konuk oldu

Mehmet Uçum Beyoğlu  sohbetlerine konuk oldu
Beyoğlu Belediyesi tarafından dördüncüsü düzenlenen Beyoğlu Sohbetlerinin konuğu Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum oldu. ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’temalı programda, Anayasa değişikliği teklifi bütün boyutuyla ele alındı.

Havva ARABACILAR / Günboyu

Beyoğlu Belediyesi tarafından dördüncüsü düzenlenen Beyoğlu Sohbetleri Pera Palace Hotel de gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un konuk olduğu programa Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, dini cemaat liderleri, yabancı işadamları, turizmciler, siyaset, sanat ve medya dünyasının önde gelen isimleri katıldı. Açılış konuşmalarının ardından soru cevap şeklinde devam eden ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’temalı programda, Anayasa değişikliği teklifi bütün boyutuyla masaya yatırıldı.

BİR SİSTEM REFORMU

Yeni Anayasa değişikliğinin şimdiye kadar yapılan Anayasa değişikliklerden farklı olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Bu Anayasa değişikliği şimdiye kadar 82 anayasasında yapılan 18 eklemeden nitelik olarak farklıdır. 1987’den itibaren Türkiye’de Anayasa değişiklikleri başlamıştır. Yani 82 Anayasası kabul edildikten beş yıl sonra. 87’den 2016’ya kadar yürürlüğe giren tam 18 Anayasa değişikliği yapılmıştır. Yürürlüğe girmeyen, iptal edilenler de vardır. Bu 18 değişikliğin özelliği sistem içi revizyonlar olarak yapılmıştır. Yani 82 Anayasasının kurguladığı yapının revize edilmesi, bir anlamda eski aracın tamir edilmesi üzerinden yapılmıştır. Bu 19 uncu değişiklik ise sistem içi revizyon değildir. Bu hükümet modeli üzerinden bir sistem reformudur. Dolayısıyla 18 anayasa değişikliğinden niteliksel fark bir reform başlangıcı olabilecek bir Anayasa değişikliğiyle karşı karşıya olmamızdır. Bu reform devletle halkın ilişkisi açısından, hükümet modeli üzerinden gerçekleştirilen bir reformdur.” dedi.

DEMOKRATİK KAZANIM

Uçum, toplumsal meşrutiyet esaslı siyaset ve sosyolojik siyaset esaslı bir hukuk üretiminin bu değişiklikle Türkiye’de ilk kez yürürlüğe sokulmakta olduğunun da altını çizerek, “bu değişikliğin en önemli politik, hukuk yaklaşımı siyasal sistemde ya da devletin organları arasında bir sorun çıktığında bu sorunların çözümünü, vesayetçi kurumlara ya da vesayetçi kurallara bırakmamasıdır. Bu değişiklik sosyolojiye ve siyasi dinamiklere alan açan, sorunlar çıktığı zaman siyaseti uzlaşmaya zorlayan, siyasetin uzlaşmasında da sorun çıktığı zaman nihai olarak halkın hakemliğine başvurmayı mecburi kılan bir değişikliktir. Her siyasal sistemin bir de değişim ihtiyacı vardır. Siyasi sistemler dinamik yapılar olmak zorundadır. Dolayısıyla değişim ilkesi devreye girdiğinde neyin dikkate alınacağı çok önemlidir. Biz mevcut siyasal sistemimiz açısından bir değişim ortaya koyduk, bir model önerdik. Biz burada halkın demokratik kazanımını dikkate aldık. Halkım demokratik birikimini dikkate aldık. Önerilen model Türkiye’nin demokratikleşme süreci açısından ciddi bir adımdır ve bir reform başlangıcıdır. Benim öngörüme göre on yıllık bir reform sürecine giriyoruz.” ifadelerini kullandı.

YÜZ BİN SEÇMENE...

Yeni Anayasa değişikliğinin iki ana düzenlemesi olduğunu da belirten Uçum, “Birincisi hükümet modeline ilişkindir, ikincisi ise haklara ilişkindir. Yani sadece hükümet modeli değişikliğini içermemektedir. Hükümet modeline ilişkin değişiklik çifte demokratik meşrutiyete dayanan, halkın devlet organlarını belirleme hakkını güçlendiren ve yargının demokratik meşrutiyet eksikliğini gideren birçok madde içermektedir. Orada Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi diye bir yetki var, orda eş zamanlı seçim var, orda üst düzey yöneticilerle seçilmiş irade arasındaki ilişkiyi kurgulayan bir model var, orada sivil asker ilişkilerini düzenleyen bir model var. Ayrıca yargı’nın tarafsızlığının ve yargının birliğinin sağlanması gibi, askeri yargının kaldırılması gibi hakları güçlendiren özellikler var. Daha da önemlisi yüz bin seçmene Cumhurbaşkanı adayı gösterme hakkı verilerek halkın inisiyatiflerinin önünü açan son derece önemli bir başlangıç adımı var.” diye konuştu.

AVANTAJA DÖNÜŞTÜRME

Uçum, “Türkiye, 21.yy da kapitalizm koşullarında sermaye devleti olmayan, sermayenin kontrolünde devlet olmayan ama sermayeyle işbirliği yapan, halkın devletini kurmak konusunda önemli bir imkan elde etti. Bu reform sadece Türkiye’nin kendi iç süreçleriyle alakalı bir reform değil. Dünyanın 21.yy’daki yeniden kuruluş sürecinde kapitalizmin transformasyonuyla da ilişkilendirilebilecek bir reformdur. Son 300 yıllık tarihimizde ilk kez geride başlama dezavantajını avantaja dönüştürme imkanına sahip olduk” şeklinde konuştu. Havva ARABACILAR

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar