Eski Merkez Bankası yetkilisinden kritik uyarı: Risk düzeyi 2002'den daha fazla

Eski Merkez Bankası yetkilisinden kritik uyarı: Risk düzeyi 2002'den daha fazla
Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, “Şu anda geldiğimiz risk düzeyi Ocak 2002’deki risk düzeyinden yüksek. Para politikası sahadan çekilmiş vaziyette" dedi.

KRİTİK UYARI: RİSK DÜZEYİ 2002'DEN DAHA FAZLA!

Ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve kur şoku derken ülke büyük bir belirsizliğe doğru gidiyor. Eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Fatih Özatay, ekonomide 2001 kriziyle bugün yaşanan krizi karşılaştırdı.

Prof. Dr. Fatih Özatay, şu değerlendirmelerde bulundu.

‘RİSK DÜZEYİ 2002’DEKİNDEN FAZLA’

Sonuçlar açısından bakıldığında ise o zaman, 2001 krizi şubatta çıkmıştı mayıs ayında da güçlü ekonomiye geçiş programı uygulanmıştı. Şubatta enflasyon yüzde 33’tü 2001 krizi çıktığında, o zamanki şubattan önceki son iki senenin en düşük enflasyonuydu. Yüzde 33’ten 74’e çıktı, Ocak 2002’de. 12 aylık bir sürede 74’e çıktı, 40 puan arttı. Sonra da program etkisini gösterdi, hızla düştü. Şimdi enflasyon açısından durum daha kötü. 19 ile başladı Eylül 2021 niye eylülü alıyorum çünkü Merkez Bankası’nın faiz indirmeye başladığı dönem, kur artışlarının tetiklendiği dönem. Şimdi yüzde 78’e geldi yani geldiğimiz yer daha yüksek 78’e karşılık 74 ama daha gidiyor bu, daha yükselecek. Fiyatların artış hızı daha yüksek o zaman 40 puan artmıştı şimdi yaklaşık 60 puan arttı ve daha da artacak. Risk açısından bakınca şu anda geldiğimiz risk düzeyi, Ocak 2002’deki risk düzeyinden yüksek. Hem enflasyon açısından hem risk açısından hem döviz kuru açısından ciddi bir program uygularsanız düşüyor bunlar. 2001 krizindeki zirve noktaları ocaktır, enflasyonda risk ve kurda da biraz daha öncesidir, 2001’in sonbahar aylarıdır ondan sonra sürekli düşmüştür. Bu iş düşmez değil enflasyonun nasıl düşeceğini biliyoruz sonuçta, zor bir iş değil ülke deneyimleri var iktisat literatürü var. Bir ülkenin potansiyel büyüme oranını yükseltmek zor bir iş, orada çok çeşitli görüşler var ama enflasyonun nasıl düşürüleceğini de hemen hemen çoğu iktisatçı görüş birliğinde, farklı düşünenler olabilir elbette. Zor bir iş değil bu ama yapılınca düşüyor, yapılmazsa düşmüyor. Temel farklılıklar bunlar, şu anda kurun geldiği yer de o zamanki ocakla karşılaştırdığınız zaman hemen hemen aynı yerde.

‘AYNI POLİTİKALAR DEVAM EDİYOR’

“Model kullanmadan yön belirtilebilir. Yükselecek niye çünkü enflasyonun bundan sonra arttıracak bazı önemli faktörler var. Birincisi döviz kuru üzerinde baskı var, döviz kuru enflasyonun önemli belirleyicilerinden bir tanesi. Merkez Bankası döviz satıyor olmasına rağmen ya da kamu bankaları…, döviz kuru artıyor burada bir olumsuz faktör var. Avrupa Merkez Bankası, FED faiz arttırırsa döviz kuruna yukarı doğru bir baskı gelir. O da bu işi daha güçlendirir. Üretici fiyatlarındaki artış çok yüksek… O ne demek üretilen malların fiyatları şu anda tüketiciye yansıyan fiyatlardan çok daha fazla artıyor demek, zamanla onun da etkisi olacaktır…Ortada bunu değiştirecek bir program da yok, aynı politikalar devam ediyor.”

‘GERİYE KALAN NE KADAR CİDDİ OLDUĞUNUZU GÖSTERİR’

“Yapılabilecekler açık, para politikası enflasyona odaklanacak. Merkez Bankası’nın kanununu değiştireceksiniz, itibarını arttırmak için. Merkez Bankası yöneticilerinin görevden alınması tekrar zorlaştıracaksınız, 2001’deki kanuna döneceksiniz. Para politikası mecburen faiz arttıracaksınız, bayağı bir arttırmanız gerekiyor…Kapsamlı bir faiz artışı gerekir… Ondan sonra geriye kalan para politikasının ciddiyetin piyasalarda anlaşılması. Maliye politikasında yapılacak döviz cinsinden yurtdışından borçlanmayacaksınız…TÜİK’i bağımsız yapmak gerekebilir, itibarını arttırmak için. Bunlar hep risk birimini kısa vadede düşürecek işler, geriye kalan kısmı da ekonomi dışındaki alanlar. Hukuk sistemi için ihale yasası, rant vergisi, eğitim sistemi, TÜİK’in bağımsızlaştırılması, hukuk sisteminde yargıç bağımsızlığı vesaire. Bunlar odaklanmış yapısal reform olur, kalıcı olarak Türkiye’nin risk primini düşürmek için. Diğerleri de istikrara yönelik adımlar, kolay onlar daha kolay. Merkez Bankası bağımsızlığı ve TÜİK bağımsızlığı da itibar kazanmak için anında risk primini düşürmek için önemli işler olur. Geriye kalan sizin ne kadar ciddi olduğunuzu göstermeniz. Hemen bunları yaptınız diye bir anda her şey düzelmez. Ekonomik birimlerin ve finans piyasalarındaki aktörlerin ciddiyetinizi ve uygulamanızı görmeleri gerekir.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İlgili Haberler
Öne Çıkanlar