Batı Trakya Lozan'daki haklarını istiyor

Batı Trakya Lozan'daki haklarını istiyor
DEB Genel Başkanı Mustafa Aliçavuş: "Türk azınlık, Lozan'da garanti altına alınan yasal haklarının uygulanmaması nedeniyle asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor"

Batı Trakya Lozan'daki haklarını istiyor

"Gelecekle ilgili büyük endişelerimiz var, başta Lozan Antlaşması olmak üzere altında Yunanistan'ın imzasının da bulunduğu uluslararası anlaşmalarla belirlenen haklarımızın iadesini istiyoruz"

DHSY Gümülcine Milletvekili avukat İlhan Ahmet:
"Yunanistan'ın, Lozan Antlaşması'nın Müslüman Türk azınlıkla ilgili hükümlerini uygulamasında büyük eksiklikler bulunuyor"

 Yunanistan'da Dostluk Eşitlik Barış Partisinin (DEB) Genel Başkanı Mustafa Aliçavuş, Yunanistan'ın Lozan Antlaşması'na uygun davranmadığını, Batı Trakya'daki Türk azınlığın, Lozan'da garanti altına alınan yasal haklarının uygulanmaması nedeniyle asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söyledi.

Batı Trakya'daki Türk azınlığın durumu konusunda AA muhabirine açıklamalar yapan Aliçavuş, Lozan'da, azınlık statüsü altında Yunanistan'a bırakılan Batı Trakya Türk toplumuna, bulunduğu topraklarda kendi inancı ve geleneklerine uygun şekilde yaşamını sürdürmesi için bir dizi haklar tanındığını hatırlattı. 

Bu hakları "din özgürlüğü, ana dilde eğitim hakkı, kimlik, sosyal ve siyasi alanlarda özerklik" şeklinde sıralayan Aliçavuş, Lozan Antlaşması'nın imzalanmasından sonra geçen süre içinde Yunanistan'ın anlaşmaya sadık kalmadığına işaret etti.

Aliçavuş, şunları kaydetti:

"Yunanistan, Müslüman Türk azınlığına sürekli baskılar uyguladı ve onların mevcut haklarını gasbetti. Bugün gelinen noktada azınlık toplumunun kendi dini liderleri olan müftüleri belirleme hakkı bulunmuyor. Büyük ihtiyaç olan yeni azınlık okulları açılamıyor. Siyasi temsiliyet alanında, azınlığın seçme ve seçilme hakkını elinden alan baraj uygulaması büyük bir engel olarak karşımızda duruyor. Ecdat yadigarı azınlığın öz malı olan vakıfların idaresi, çıkarılan tek yanlı yeni kanunlarla toplumun tasvip etmediği kişilere teslim edildi.

Azınlığın dernekleşme ve bir araya gelme hakkı gasp edilmiş durumda. İsimlerinde Türk deyimi bulunduğu gerekçesiyle mahkeme kararıyla kapatılan derneklerimizin faaliyetlerine izin verilmiyor. Tüm bunlar asırlardır barışçıl şekilde bu topraklarda  varlığını sürdüren Türk toplumunu asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyor. Gelecekle ilgili büyük endişelerimiz var. Bizler, başta Lozan Antlaşması olmak üzere, altında Yunanistan'ın imzasının da bulunduğu uluslararası anlaşmalarla belirlenen haklarımızın iadesini istiyoruz."

Demokratik İttifak Partisinin (DHSY) Gümülcine Milletvekili avukat İlhan Ahmet de "Yunanistan'ın, Lozan Antlaşması'nın Müslüman Türk azınlıkla ilgili hükümlerini uygulamasında büyük eksiklikler bulunduğunu" ve Lozan'da garanti altına alınan azınlık haklarının uygulanmasının Batı Trakya Türk toplumu için yaşamsal önem taşıdığını söyledi.

Ahmet, Lozan'a göre, "azınlığın din özgürlüğüyle bağlantılı olarak müftülerini seçme, vakıflarını yönetme ve kimlik sorununa bağlı olarak da dernekleşme hakları bulunduğunu ancak bu haklarla ilgili ihlallerin söz konusu olduğunu" ifade etti.

Azınlık mensuplarıyla ilgili vatandaşlık hakları konusunda da son zamanda bazı sıkıntılar yaşandığını anlatan Ahmet, özellikle azınlık toplumunun en büyük gelir kaynağı tarım alanında eşit olmayan uygulamalar yüzünden zorluklarla karşılaşıldığını kaydetti.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Öne Çıkanlar